LAİKLİK
Ø Laiklik; devlet düzeninin; bu düzeni sağlamak ve korumak için uygulanan hukuk kurallarının dine değil, akla ve bilime dayandırılması; kimsenin de dini inancına ve vicdan özgürlüğüne karışılmaması demektir.
Ø Laiklik din ve mezhep kavgalarına karşıdır. Atatürk’e göre din, bir vicdan meselesidir. Dine duyulan saygıdan dolayı taassuba, gericiliğe karşıdır.
Ø Laiklikte devletin resmi dini yoktur. Devlet belli bir dine üstünlük tanıyıp, onun kurallarını bütün vatandaşlara benimsetmeye ve uygulatmaya çalışmaz.
Ø Buna göre din ve ibadet özgürlüğünü güvence altına almıştır.
Ø Laiklik Türk İnkılâbı’nın temel taşıdır. Atatürk ilkeleri arasında Cumhuriyetin vazgeçilmez ve geri dönülmez ilkesidir.
NOT: Laiklik, Atatürk’ün cumhuriyetçilik ilkesi ile birlikte taviz vermediği, her türlü siyasi tartışmalardan uzak tuttuğu ikinci ilkedir.
Ø Laiklik, Türk milletinin çağdaşlaşma, ilerleme ve bilimsel gelişme yolunu açmıştır. Laiklik; Cumhuriyet ve demokrasinin gelişip güçlenmesi için de ortam hazırlamıştır.
Ø Atatürk’ün Laiklik İlkesi doğrultusunda;
Saltanatın kaldırılması (1922)
Halifeliğin kaldırılması (1924)
Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun çıkarılması
(1924)
Şer’iyye ve Evkaf Vekaleti’nin kaldırılması
(1924)
Medreselerin kapatılması (1925)
Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun’un kabul
edilmesi
Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması (1925)
Kılık ve kıyafette yenilik yapılması (1925)
Medeni Kanun’un kabul edilmesi (1926)
Dinsel ünvanların yasaklanması (1934)
“Devletin dini İslam’dır” maddesinin anayasadan çıkarılması
Milletvekilleri ve Cumhurbaşkanı’nın yemin
şeklinin değiştirilmesi
F 1937’de laiklik ilkesinin 1924 Anayasası’na girmesi gibi inkılaplar yapılmıştır.