9 Nisan 2014 Çarşamba

ESKİŞEHİR – KÜTAHYA MUHAREBELERİ

ESKİŞEHİR – KÜTAHYA MUHAREBELERİ
(10 – 24 TEMMUZ 1921)
 Yunanlılar, İnönü Savaşları’nın intikamını almak, TBMM Hükümeti’ni ortadan kaldırıpMilli Mücadele hareketini engellemek, Sevr Barışı’nı Türk milletine kabul ettirmek amacıyla İngiltere’den aldıkları silah ve askeri malzemelerle yeni bir saldırı için tekrar hazırlıklara başladılar.
 10 Temmuz 1921 günü üstün kuvvetlerle Eskişehir ve Afyon yönünde saldırı başlatan Yunanlılar, Türk ordusunu geri çekilmeye zorladılar (aldığımız ilk ve tek yenilgi).

 Bu yenilgi üzerine Türk kuvvetleri Mustafa Kemal Paşa’nın emriyle;

Yeniden toparlanmak için zaman kazandırmak,
Düşmanla arasında doğal bir engel oluşturmak,
Yunan kuvvetlerini ordu merkezlerinden uzaklaştırmak,
Taarruz gücüne erişebilmek için ihtiyaçlarını karşılamak ve eksikliklerini gidermek amacıyla Sakarya Nehri’nin doğusuna çekilmiştir.

§ Sonuçları:

 Kütahya, Eskişehir ve Afyon Yunanlıların eline geçti. Yunan ordusu Ankara’nın Polatlı ilçesine kadar ilerledi.
 TBMM’de olumsuz tartışmalar yaşandı ve Mustafa Kemal Paşa’ya karşı tepkiler yoğunlaştı (ikinci defa siyasi tartışmalar yaşanmıştır.).

NOT: İlk defa siyasi tartışmalar, Kuva-i Milliye’nin dağıtılıp düzenli ordunun kurulması sırasında ortaya çıkmıştır.

Þ TBMM’ye duyulan güven geçici bir süre de olsa sarsıldı ve Meclis’in Kayseri’ye taşınması fikri gündeme geldi. Fakat bu düşünce reddedildi.
 TBMM Başkanı Mustafa Kemal Paşa; 3 Ağustos 1921’de General İsmet Paşa’yı Genelkurmay Başkanlığı görevinden almış ve Milli Savunma Bakanı Orgeneral Fevzi Paşa’yı bu vazifeyle de görevlendirmiştir.
 Dış politikada İtalya geri çekilme işlemini durdururkenFransa da barış görüşmelerini uzatmıştır.

§ Başkomutanlık Yasası (5 Ağustos 1921)

 Eskişehir – Kütahya Muharebeleri sonucunda, Türk ordusunun Sakarya’nın doğusuna çekilmesi, TBMM’de Mustafa Kemal’e yönelik tartışmaların başlamasına neden oldu.
 Mustafa Kemal, Meclisin tüm yetkilerinin üç aylık bir süre için kendisine verilmesi şartıyla,Başkomutanlığı kabul edeceğini belirtti.
NOT: Mecliste Mustafa Kemal Paşa’yı sevenler ve ona karşı olanlar onun başkomutan olması konusunda birleştiler. Mustafa Kemal Paşa’ya karşı olanlar (II. Grup milletvekilleri)onun başarısızlığa uğrayacağını ve yıpranacağını; sevenler (Kemalistler) ise, orduyu ve Türk ulusunu içine düştüğü zor durumdan Mustafa Kemal Paşa’nın kurtarabileceğini düşünüyorlardı.
 Yoğun tartışmalardan sonra 5 Ağustos 1921’de kabul edilen kanunla, Mustafa Kemal Paşa’ya Meclisin tüm yetkileri verilerek (yasama, yürütme, yargı), üç aylık bir süre için Başkomutan seçildi.

NOT: Böylece Mustafa Kemal Paşa, Erzurum Kongresi öncesinde 7 – 8 Temmuz 1919 gecesi istifa ederek ayrıldığı askerlik görevine yeniden dönmüştür.
 Mustafa Kemal Paşa’nın bu yetkiyi istemesindeki temel amaç; hızlı karar alıp uygulayabilmek ve devlet işlerinde tek başına hareket edebilmektir.

NOT: Mustafa Kemal Paşa’nın Başkomutanlık yetkisi, ilerleyen zaman dilimi içerisinde kesin sonuç alınamadığından 20 Temmuz 1922’de süresiz hale getirilmiştir. Bu durum Meclisin Mustafa Kemal Paşa’ya karşı güveninin arttığını gösterir.
NOT: Başkomutanlık Yasası, Mustafa Kemal Paşa’nın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle yürürlükten kaldırılmıştır.
§ Tekalif-i Milliye Emirleri (7 – 8 Ağustos 1921)

 Başkomutan Mustafa Kemal Paşa; ordunun acil ihtiyaçlarını karşılamak amacıylayetkisini kullanarak, 7 – 8 Ağustos 1921’de Tekalif-i Milliye Emirleri’ni (Ulusal Yükümlülük Buyrukları) yayınlamıştır.

 Bu emirlere göre;

   Her aile bir çift çorap, çarık, çamaşır ile bir
elbise verip bir askeri giydirecektir.
 Kamyo lastiğ satanların  v akaryakıt istasyonları olanların mallarının % 40’na bedelisonradan ödenmek üzere el konulacaktır.
   Herkes elindeki tüm silah ve cephaneyüç gün içerisinde orduya teslim edecektir.
   Ulaşım aracı olanlar, ayda 100 kmlik mesafe için sav ar ve gereci taşıyacaktır.
   Silah    yapımını    bilen    zanaatkârlar    ordu
hizmetine girecektir.
   Eli silah tutan herkes orduya katılacaktır.
Bu yardımların mümkün olan en kısa sürede toplanabilmesi için her ilçede bir “Tekalif-i Milliye Komisyonu” kurulacak ve bu komisyonların hızlı çalışmasını sağlamak için de İstiklal Mahkemeleri kurulacaktır.

NOT-1: 1920 – 1921 yıllarında Yeni Türk Devleti’nin gelirleri savaş giderlerini karşılayamadığından bu durum Tekalif-i Milliye Emirleri çıkartılarak giderilmeye çalışılmıştır.
NOT-2: İstiklal Mahkemeleri’ne gerek kalmadan Türk halkı kendisinden istenilen yardımları fazlasıyla verdi ve bir hafta içerisinde ordunun ihtiyaçları büyük ölçüde karşılanmış oldu.
NOT-3: Tekalif-i Milliye Emirleri’nin yayınlanması, “Topyekün Seferberlik” halinin başlatıldığını gösterir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder