9 Nisan 2014 Çarşamba

I. İNÖNÜ MUHAREBESİ

I. İNÖNÜ MUHAREBESİ
(6 – 10 OCAK 1921)
Ø Yunanlılar, Çerkez Ethem Ayaklanması’ndan da (27 Aralık 1920) yararlanarak 6 Ocak 1921’de ileri harekâta başladılar (savaşın özel nedeni).

§ Amaçları:

 TBMM Hükümeti’ne Sevr’i zorla kabul ettirmek
 Eskişehir’i alarak Ankara yolunu açmak ve Milli Mücadele’yi engellemek
 Yeni kurulan Türk ordusunu fazla güçlenmeden ortadan kaldırmak
 İngiltere’nin kendilerine verdiği desteği devam ettirmek

§ Savaş:

 10 Ocak 1921’de İsmet Paşa komutasındaki ordu birliklerimiz, İnönü mevzilerinde kendilerinden hem sayıca hem de silah yönünden güçlü olan Yunan ordusunu mağlup etti.
 Diğer taraftan Çerkez Ethem ile olan mücadele de 20 Ocak 1921’de düzenli ordunun başarısıyla sonuçlandı. Çerkez Ethem, Yunanlılara sığındı.

§ Sonuçları:

§ İç Siyasetteki Sonuçları:

 TBMM’nin kurduğu düzenli orduların Batı Cephesi’ndeki ilk başarısıdır.
 Türk milletinin TBMM’ye ve düzenli orduya olan güveni artmış, askere kayıt olanların sayısı fazlalaşmıştır.
 TBMM’nin otoritesi artmıştır.
 Yeni Türk Devleti’nin ilk Anayasası (Teşkilat-ı Esasiye Kanunu) kabul edilmiştir (20 Ocak 1921).
 12 Mart 1921’de İstiklal Marşı kabul edilmiştir.
 Batı Cephesi Komutanı Albay İsmet Bey’in rütbesi Generalliğe (Paşalığa) yükseltildi (1 Mart 1921).
§ Dış Siyasetteki Sonuçları:

Ø Londra Konferansı (23 Şubat – 12 Mart 1921)

 Doğu ve Güney cephelerinde kazanılan başarılardan sonra I. İnönü Savaşı’nın da kazanılması ve TBMM’nin Sovyet Rusya’ya yakınlaşması üzerine İtilaf Devletleri (özellikle Fransa ve İtalya) tarafından düzenlenmiş bir konferanstır.


Þ Amaç; Sevr’i biraz yumuşatarak TBMM’ye kabul ettirebilmek ve Yunan ordusuna toparlanması için zaman kazandırmaktır.
 İtilaf Devletleri, TBMM’yi resmen tanımamak için görüşmelere Türk tarafını temsilensadece İstanbul Hükümeti’ni çağırdılar. Ayrıca İstanbul ve Ankara arasındaki rekabeti arttırmak amacıyla da İstanbul’dan gelecek görüşmeciler içinde Mustafa Kemal’in ya da TBMM’yi temsilen bir başka delegenin bulunmasını istediler.
NOT: İtilaf Devletleri’nin, Londra Konferansı’na hem Osmanlı Hükümeti’ni hem de TBMM Hükümeti’ni çağırmalarının amacı, iki hükümet arasındaki görüş ayrılıklarından yararlanmak istemeleridir.
 Mustafa kemal bu durumu kabul etmeyince İtilaf Devletleri, İtalya’nın aracılığıyla TBMM Hükümeti’ni konferansa resmen çağırmak zorunda kalmışlardır.

NOT: Böylece TBMM Hükümeti, İtilaf Devletleri tarafından hukuksal olarak ilk defa tanınmış oldu.
 Görüşmelerde TBMM’yi Bekir Sami Bey başkanlığındaki bir heyet temsil etmiştir. Görüşmeler sırasında İstanbul Hükümeti adına söz alan Tevfik Paşa’nın, “Söz hakkı milletimin gerçek temsilcisi olan TBMM üyelerinindir.” diyerek, söz hakkını Ankara Hükümeti temsilcisine bırakması, İtilaf Devletleri’nin ikilik ve çatışma planlarını bozmuştur.

NOT: Tevfik Paşa’nın söz hakkını TBMM temsilcisine bırakması, Türk ulusunu temsil eden tek makamın Ankara’daki TBMM olduğunun kabul edilmesi anlamına gelir.
 TBMM bu konferanstan Türklerin lehine bir karar çıkmayacağını bildiği halde;

Türk ulusunun haklı davasını ve Misak-ı Milli’yi dünyaya duyurmayı,
İtilaf Devletleri’nin “Türkler barış görüşmelerine katılmayarak savaşı devam ettiriyor.” gibi propagandalarına engel olmayı,
Türk ulusunun yasal temsilcisinin TBMM olduğunu ve TBMM’nin hukuksal varlığını kanıtlamayı amaçlamıştır.

 İtilaf Devletleri, konferansta Sevr’in biraz yumuşatılmış şeklini teklif edince

konferanstan bir sonuç alınamadı ve konferans dağıldı (12 Mart 1921).

 Konferans’ın Önemi:

ü İtilaf Devletleri, TBMM Hükümeti’ni toplantıya çağırmakla TBMM’nin varlığını ilk kez resmen ve hukuken tanımışlardır.
ü Sevr Antlaşması’nda değişiklik gündeme gelmesi Milli Mücadele hareketinin başarıya doğru gittiğini ortaya koymuştur.
ü İtilaf Devletleri arasındaki görüş ayrılıkları derinleşmeye başlamıştır.
ü TBMM, Misak-ı Milli’yi dünya kamuoyuna duyurmayı başarmıştır.
ü Konferansta Sevr’in kabul ettirilememesi, II. İnönü Savaşı’na neden olmuştur.
NOT: Konferans dağılırken Dışişleri Bakanı Bekir Sami Bey, İngiltere ile esir değişimi;Fransa ve İtalya ile de bu ülkelere ekonomik ayrıcalıklar tanıyan ikili antlaşmalar imzaladı. Ancak TBMM bu antlaşmaları fazla tavizkar ve ulusal bağımsızlığa aykırı bulduğu için onaylamamıştır.
Ø Afgan Dostluk Antlaşması (1 Mart 1921)

 Londra Konferansı devam ederken bir elçilik heyeti de Sovyet Rusya ile görüşmeler yapmak için Moskova’ya gönderilmiştir.
 Bu heyet, Sovyet Rusya ile görüşmelere başladığında Moskova’da bulunan Afganistan temsilcileriyle de bir antlaşma imzalamıştır. Bu antlaşmayla;

Afganistan TBMM Hükümeti’nin, TBMM’de Afganistan’ın bağımsızlığını tanımıştır.
Taraflardan birinin saldırıya uğraması durumunda diğerinin yardım etmesi kararlaştırılmıştır.
Türkiye’nin kültürel yardım amacıyla Afganistan’a en az beş yıl kalmak şartıyla öğretmenler ve subaylar göndermesi karara bağlanmıştır.

NOT: Bu antlaşma ile Yeni Türk Devleti’ni tanıyan ilk İslam Devleti Afganistan olmuştur. Bu antlaşma aynı zamanda TBMM’nin dünya kamuoyunda tanınmasına yardımcı olmuştur.
Ø Moskova Dostluk Antlaşması (16 Mart 1921)

 I. Dünya Savaşı sırasında Rusya’da Bolşevik İhtilali meydan gelmiş, Çarlık Rusya yıkılarak Sovyet yönetimi kurulmuştu. Sovyet Rusya, İtilaflardan ayrılarak sömürgeciliğe karşı

çıkan uygulamalar yapmıştır (gizli antlaşmaları deşifre etmiştir.).
 TBMM ile siyasi ilişki kuran ilk devlet 3 Haziran 1920’de Sovyet Rusya olmuştur. Ancak Sovyet Rusya’nın TBMM’nin geleceği konusunda bazı endişeleri vardı. TBMM’nin;

Doğu’da Ermenileri yenilgiye uğratması,
I. İnönü Savaşı’nı kazanması,
Batılı devletler tarafından Londra Konferansı’na çağırılması gibi başarıları Sovyet Rusya’daki endişeyi ortadan kaldırmıştır;

 TBMM Hükümeti ile Sovyet Rusya arasında Moskova Antlaşması’nın imzalanmasında;

İki yeni devletin de düşmanlarının ortak (İtilaf Devletleri) olmasından dolayı Boğazlar üzerinde ve güney sınırında güçlü Türkiye’nin varlığının Rusya’nın güvenliği açısından önemli olması,
Türkiye ile Sovyet Rusya’nın diplomasi alanında birbirine ihtiyaç duyması,
Rusya’nın Ermenilerle ilgili taleplerden Türkiye lehine vazgeçmesi,
Rusya’nın, Yeni Türk Devleti’nin Batılı büyük devletlerle yakınlaşmasını istememesi,
Sovyet Rusya’nın iç kargaşaları ortadan kaldırarak yeni rejimi ülkesine yerleştirmek istemesi,
TBMM’nin Sovyet Rusya gibi büyük Batılı bir devletin siyasal ve ekonomik dış desteğini sağlama düşüncesi,
TBMM’nin Doğu Cephesi’ni kesin olarak kapatma isteği gibi nedenler etkili olmuştur.

§ Antlaşmanın Maddeleri:

1) Her devlet (taraflar) kendi geleceğine kendisi karar verecektir.

Bu madde ile Sovyet Rusya ve TBMM Hükümeti, birbirlerinin bağımsızlıklarına saygılı olacaklarına dair birbirlerine güvence vermiştir (Wilson İlkeleri’ne uyumluluk gösterilmiştir.).

2) Taraflardan birinin tanımadığı uluslar arası bir antlaşma veya senedi, diğeri de tanımayacaktır.

Bu madde iki hükümetin uluslar arası siyasette birlikte hareket edeceği anlamını taşır.
Yani bu madde ile Sovyet Rusya Misak-ı Milli’yi tanıyorkapitülasyonları (ilk kez) veSevr Antlaşması’nı reddediyordu.

3) Osmanlı Devleti ile Çarlık Rusya’nın daha önceden imzaladığı bütün antlaşmalar geçersiz sayılacaktır.

Bu madde iki ülkede de köklü rejim değişikliği olduğunu gösterir.
Bu madde ile aynı zamanda Sovyet Rusya, Sevr’i reddetmiş oluyordu.

4) Batum’un Gürcistan’a (dolayısıyla Rusya’ya) bırakılması şartıyla Sovyet Rusya daha önce Ermenistan ve TBMM Hükümetleri arasında imzalanan Gümrü Antlaşması’nı ve çizilen Doğu sınırını onaylayacaktır.

Batum’un bırakılması, Misak-ı Milli’den verilen ilk tavizdir.

5) Boğazların uluslar arası ticarete açılması için Karadeniz’e kıyısı olan devletlerin katılacağı bir konferans toplanacaktır.
6) Taraflar arasında ekonomik ve kültürel ilişkiler sıklaştırılacak, diplomatik alanda işbirliği yapılacaktır.

Kurtuluş Savaşı süresince dış yardımın büyük çoğunluğu Sovyet Rusya tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu yardımlarla TBMM ordularının lojistik eksiklikleri giderilmiştir.

§ Antlaşmanın Önemi:

ü İlk defa bir büyük Batılı devlet TBMM’yi ve Misak-ı Milli’yi tanımıştır.

ü Sovyet Rusya’nın Misak-ı Milli’yi kabul etmesiyle Doğu Cephesi tam anlamıyla güvenlik altına alındı ve buradaki birliklerimiz diğer cephelere kaydırıldı. (Doğu sınırımız büyük ölçüde kesinlik kazanmıştır.).
ü TBMM Hükümeti aradığı siyasi ve ekonomik dış desteği bulmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder