6 Nisan 2014 Pazar

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK DEVLETLERİ’NDE
KÜLTÜR VE UYGARLIK

                  DEVLET YÖNETİMİ

 Eski Türklerde devlet “il” veya “el” olarak isimlendirilmiştir.
 Devlet boyların bir bayrak altında toplanması ile oluşan federal (federatif) bir yapıya sahipti.
 Devletin başında hanedana mensup Han, Hakan, Kağan, İdikut, Şanyü, Tanhu, Yabgu (kanat yöneticisi), İlteber (Uygur), İlteriş, Erkin, gibi ünvanları kullanan bir hükümdar bulunurdu.

Þ Hükümdarlık (bağımsızlık) sembolleri ise; Otağ (hükümdarlık çadırı), Örgin (taht), Tuğ (sancak), kotuz – sorguç – Tabl (şapkaya takılan at kuyruğu - miğfer), Nevbet (davul), Yarlığ (ferman - buyruk), Yay’dır (Ok; hükümdarlık sembolü değildir, bağlılığı gösterir.)
 Devleti yönetme yetkisinin tanrı tarafından hanedana verildiğine inanılırdı, bu yetkiye de “Kut” denirdi (Tanrı – Kral anlayışı görülmezdi.).
“Kut”un babadan oğula geçtiğine inanılırdı. Bu nedenle hanedana mensup her erkek çocuğun devleti yönetme hakkı olduğu gibi, kanı da kutsal sayılmıştır. Yani kut anlayışına göre ülke (devlet) hanedanın ortak malıdır.
NOT: Bu anlayışa aynı zamanda veraset (saltanat) sistemi deniyordu.
 Bu durum taht kavgalarına ve kurulan Türk devletlerinin kısa sürede yıkılmasına neden olmuştur.

Þ Türk hükümdarlarının tahta çıkışları çeşitli şekillerde oluyordu. Bunlar;

F Hanedan üyeleri arasında siyasi ve askeri mücadeleyi kazanan hükümdar olarak tahta çıkıyordu. (En sık rastlanan durum).

F Hükümdarın rakipsiz aday olması (Bu durumda taht kavgası olmadan başa geçiyordu).
F Seçim Usulü (Kengeş, Toy veya Kurultay denilen devletin ileri gelenlerinden oluşan meclisin toplanarak hanedan üyelerinden birini tahta geçirmesi)
F Ekber ve Erşâd (En yaşlı ve Olgun) olanın başa geçmesi. Bu yöntem I. Ahmet zamanından itibaren sadece Osmanlı Devleti’nde uygulanmıştır.

Hükümdarın görevleri; Orduya komuta etmek, töreyi uygulamak, adaleti sağlamak, halkı korumak, toy düzenlemek ve Kurultaya başkanlık etmektir.
 Devlet merkezine “Ordu” denilmiştir.

İkili Devlet Teşkilatı: Bu yönetim tarzında hükümdar yönetimi kolaylaştırmak için ülkeyi Sol (Doğu) ve Sağ (Batı) olmak üzere ikiye ayırırdı (Federal devlet anlayışı).
 İkili devlet yönetiminde hükümdarlar genelde Doğu (merkez) bölümünden devleti yönetirken Batı bölümünde de hanedana mensup Yabgular bulunurdu.

Devletin ikiye bölünerek yapılandırılmasında;

Taht kavgalarını engellemek isteği,
Yönetimi kolaylaştırmak düşüncesi, etkilidir.

NOT: İkili Yönetim ilk kez I. Göktürk Devleti tarafından uygulanmıştır; Doğu’yu Bumin Kağan, Batı’yı İstemi Yabgu yönetmiştir.
Þ Eski Türklerde ülke topraklarının bu şekilde hanedan üyeleri arasında paylaştırılarak yönetilmesi taht kavgalarını ve iç karışıklıkları arttırmış, Türk devletlerini dış müdahalelere açık hale getirmiştir.

Þ Devlet yönetiminde Hakanın yanında “Hatun” adı verilen eşleri de yer almıştır. Hatunların elçi kabul törenlerine ve Kurultay toplantılarına katıldıkları görülmüştür.
NOT: Bu durum Eski Türk Devletlerinde kadının da yönetime katıldığını ve hükümdarı temsil etme haklarının olduğunu göstermektedir.
 Eski Türklerde önemli devlet işleri Kurultay (Toy, Kengeş, Keneş, Moğoka) adı verilen mecliste görüşülürdü.
 Kurultay boy beyleri, hakan, hatun, hanedan mensupları, hükümet üyeleri, halk (kün) ve zaman zaman da bağlı devletlerin yöneticilerinden oluşurdu.
 Meclise katılma hakkına sahip olanlara “Toygun” denirdi.
 Meclis, devlet müşaviri anlamına gelen “Aygucı” tarafından yönetilmekteydi (hakan katılmadığı zamanlarda).
 Kurultay’da son söz hükümdara aitti. Bu yönüyle Kurultay bir danışma meclisine benzemektedir.
 Meclis her yılın dokuzuncu ayında genel toplantı yapardı. Bu toplantıda hayvanların ve halkın (Kün) sayım sonuçları, ordunun durumu ve genel sorunlar görüşülürdü.
 Meclis yılda iki kez ilkbahar ve sonbaharda toplanırdı.
 Kurultayın aynı zamanda hakanı seçme, yargılama ve dini törenlere katılma gibi görevleri de vardı.
 Devlet yönetiminde hakan sonsuz yetkilere sahip olarak görünse de yetkileri “Töre” adı verilen yazısız hukuk kurallarıyla sınırlandırılmıştır. Hakanın töreye göre en önemli görevi halkının huzur ve refahını sağlamaktı.

NOT: Ülke yönetiminde kağanın belirlenmesinde belli ölçütlerin olması ve Kurultayın varlığı demokratik uygulamalara örnektir.

Þ Önemli devlet görevlileri ve kurumları şunlardır;

F Ebi: Hükümet konağı
F Ayuki: Üyeleri kağan tarafından atanan Hükümet
F Aygucı: Hükümet başkanı (Başbakan - vezir)
F Buyruk: Bakan
F İçbuyruk: Saray işlerinden sorumlu bakan
F Tamgacı: Dış siyaset işlerini yürüten görevliler
F Tigin: Hükümdar çocukları (Tekin)
F Şad: Kağanın çocuklarından taşrada yönetimle görevlendirilenlere verilen isim
F Tarkan (General): Askeri yönetici (ordu komutanı)
F Apa: Sarayın sivil yöneticisi
F Tudun – Todun (vali): Vergi işlerinden sorumlu görevli olup aynı zamanda idari yöneticidir.
F Subaşı: Ordu Komutanı
F Bitigci: Katip, Memur, Bürokrat Sınıfı
F Ağılıg: Hazine görevlisi
F Yargucı: Yargıç, Tercüman, Elçi

TOPLUM YAPISI
 Türk toplumu;

F Oguş: Aile
F Urug: Soy (Aileler birliği)
F Bod (Boy): Kabileler
F Bodun: Millet denilen birimlerden oluşuyordu.

 Boyların başında “Bey”ler bulunurdu. Boyların birleşmesiyle (siyasi olarak örgütlenmesiyle) devlet (il) oluşurdu.
 Her boyun ayrı bir damgası (hayvan, eşya ve mezar taşlarında bulunan işaret), Ongun’u (saygı duyduğu bir hayvanı – Totemcilik) ve savaş narası vardı.
 Budunlar boylar birliği olarak da bilinir. Akbudun (Yöneten), Karabudun (Yönetilen) şeklinde ayrımı vardır.
 Eski Türk toplumlarında göçebe yaşam tarzı, (yaylak – kışlak anlayışı) sosyal yaşantıyı ve ekonomik etkinlikleri de doğrudan etkilemiştir.
 Eski Türklerde “köleci” bir toplum yapısı yoktu. Bundaki temel etken; toprak üzerinde özel mülkiyet anlayışının olmamasıdır, yani toprağın devletin malı sayılmasıdır.
 Ekonominin hayvancılığa dayanması, göçebe hayatın benimsenmiş olması, toprak üzerinde aristokratik yani imtiyazlı bir sınıfın doğmasını engellemiştir (Hanedan dışında). Ayrıca din adamları sınıfı da yoktu.

Þ Şölenlerde düzenlenen “Hanı Yağma” geleneği sosyal devlet anlayışının örneğidir.
 Eski Türk toplumlarında Ataerkil bir aile yapısı vardı, tek eşle evlilik esastı. Kadın da erkek gibi sosyal hayatta ve ekonomik etkinliklerde yer alırdı. Evliliklerde kadının da miras hakkı bulunurdu.
ORDU
 Eli silah tutan herkes asker kabul edilmiştir. Askeri bir toplum yapısının ortaya çıkmasında Türklerin bozkırlarda sürdürdükleri göçebe hayat tarzı etkili olmuştur.
 Ordu, Mete Han tarafından oluşturulan “Onluk Sistem”e göre oluşturulmuştur. En küçük askeri birim 10 kişiden (Manga), en büyüğü 10 bin kişiden oluşmaktaydı, buna da “Tümen” denilmekteydi.

NOT: Düzenli ve disiplinli ilk Türk ordusunun kurucusu Mete Han’dır. Bu nedenle Mete’nin tahta çıkış tarihi olan M.Ö. 209 yılı Türk Kara Kuvvetleri’nin kuruluş tarihi olarak kabul edilmiştir.
 Ordu genelde atlı ve gönüllü birliklerden oluşmaktaydı. Halk için askerlik ayrı bir meslek sayılmamış ve ücretli askerlik uygulaması görülmemiştir.
 Savaş silahları; Süngü, Kargı, Mızrak, Kalkan, Kılıç, Yay ve Oktur.
 Askeri birliklere boy beyleri komuta etmekteydi. Savaş zamanı Hakanın komutasında birleşirlerdi.
 Savaşlarda Bozkır (Turan – Sahte Ricat – Hilal – Kurt Oyunu) taktiği uygulanmıştır.
 Türklerde savaştan dönen yiğitler için “Toy” adı verilen şenlikler düzenlenirdi. Bu uygulamanın amacı halk arasında dayanışmayı sağlamaktır.

NOT-1: Ordu - Millet anlayışı Türk milletinin günümüze kadar getirmiş olduğu bir özelliktir.
NOT-2: Türklerin farklı kültürlerden en az etkilendikleri alan askerlik ve ordudur. İkinci olarak da devlet teşkilatı gelmiştir.
NOT-3: Çin, Roma, Bizans, Rus ve Moğol ordularının teşkilatlanma biçimlerinde Türk ordu teşkilatının etkisi büyüktür.



DİN VE İNANIŞ
 Tabiat güçleri kutsal kabul edilmiştir (Totemizm). Totemlerine “Ongun” adını vermişlerdir. Bunlar; çift başlı kartal, bozkurt, kartal ve ejderhadır.
 Bununla birlikte ölmüş büyüklere ve atalara ait hatıralar kutsal sayılır ve saygı gösterilirdi. Buna da Atalar Kültü denirdi.
En büyük tanrı, Gök – Tanrı idi (Tek tanrılı inanç).
 Eski Türklerde yaygın olarak görülen Şamanizm inanışı ise bir din olmaktan ziyade Şaman, Kam, Baksı adı verilen din adamları tarafından gerçekleştirilen yeraltı ve yerüstünde yaşadığına inanılan ruhlarla temasa geçmek için yapılan ayinlerdir.
 Eski Türklerde Tanrı (Gök – Tanrı) sonsuz, soyut ve herhangi bir şekle sokulamaz. Bundan dolayı Türklerde putçuluk olmadığı gibi putları korumak için yapılan tapınaklar da yoktu. Ayrıca tapınak inanışları Türklerin klasik göçebe yaşam tarzına da aykırıydı.
Ölümden sonraki hayata inanılmıştır. Türkler bu nedenle ölülerini değerli eşyalarıyla birlikte gömmüşlerdir. Bunun yanında Mumyacılık da gelişmemiştir, çünkü bedenen değil ruhen dirilmeye inanılmıştır.
 Cennet’e “Uçmağ”, cehenneme ise “Tamu” denilmiştir.
 Cenaze törenlerine “Yuğ”, mezarlarına “Kurgan”, ölen kişinin mezarı başına konulan ve hayattayken öldürdüğü düşman sayısını gösteren taşlara da “Balbal” adı verilmiştir.
 Eski Türklerde ölünün arkasından yakılan ağıtlara da “Sagu” denilmiştir.
 Yuğ törenlerinde ayrıca “yuğ aşı” denilen ziyafetler verilmiştir.

Þ Türklere ait bilinen en eski kurganlar Altaylar’da bulunan “Pazırık” ile Alma Ata yakınlarında bulunan “Esik” kurganlarıdır. Pazırık kurganında; Lahitler, at koşumları, metal araçlar, dokumalar, Esik kurganında ise ünlü “Altın Elbiseli Adam Heykeli” bulunmuştur.
 Bu kurganlar Asya Hunları’na aittir.
 Kurgan mezar tipinin Anadolu’daki biçimine Höyük denilmiştir.
 Zamanla Türkler arasında Maniheizm, Budizm, Taoizm, Hıristiyanlık, Musevilik gibi dinler de yayılmıştır.
NOT-1: Uygurlar Mani ve Budizm dinlerini, Türgişler Budizm’i, Avarlar, Macarlar, Tuna Bulgarları, Peçenekler, Kumanlar ve Uzlar Hıristiyanlığı benimserken, Hazarlar Museviliği; Oğuzlar, Karluklar, İdil Bulgarları ve Yağmalar İslamiyet’i kabul etmişlerdir.
NOT-2: Din değiştiren ilk Türk devleti Uygurlardır.
NOT-3: Türklerin yaşayışına en uygun din İslamiyet olmuştur. Bu nedenledir ki diğer dinleri kabul eden Türk topluluklarının birçoğu milli benliğini kaybetmiştir.
HUKUK
Töre adı verilen yazısız hukuk kuralları geçerliydi. Törenin kuralları kesindir, töreye hükümdar başta olmak üzere kimse karşı gelemezdi.
 Bütün devlet işleri töreye göre yapılırdı. Günlük hayatta ve aile içinde bile törenin dışına çıkılamazdı.
 Devlete başkaldırma, ordudan kaçma, adam öldürme ve namusa tecavüz etme gibi büyük suçların cezası idamdı. Hırsızlara çaldığı nesnenin on katı ödetilirdi (tazminat alınırdı.).
 Daha hafif suç işleyenler ise on güne kadar hapis cezasına çarptırılırdı. Bunun nedeni göçebe yaşamdır.
 Törenin değişmez kuralları; Adalet, Eşitlik (Tüzlük), İyilik (Könilik), Yararlı Olma (Uzluk) ve İnsanlık (Kişilik)’tır.
 Töre, Türklerin örf, adet, gelenek ve göreneklerinin getirmiş olduğu kurallar bütünüydü, şartlara göre töreye yeni kurallar koyulabilirdi.
 Törenin kaynakları; örf, adet ve gelenekler, Kurultayın kararları ve hakanın emirleridir.
 Uygurlar Dönemi’nde hukuk daha sağlam ve şekilci bir nitelik kazanmıştır. Ticaret hayatının gelişmesi, kişiler arasındaki ilişkilerin “kanıtlanabilir” nitelikte olmasını gerektirdiğinden yazılı ve tanıklı sözleşmeler önem kazanmıştır.
 Bu sözleşmelerin başlıcaları; Trampa (hukuki sözleşme), Velayet Hakkı, Faiz, Kefalet, Yarıcılık (tarımsal ortaklık biçimi)’tır (Bu belgelere daha çok Turfan Şehri’nde rastlanmıştır.).

NOT: Yazılı hukuku başlatan ilk Türk devleti Uygurlardır.
 Töreyi korumak ve uygulamak devletin, dolayısıyla da hükümdarın göreviydi.
 Hükümdarın başkanlık ettiği ve siyasi suçlara bakan mahkemeye “Yargu (Yüksek Devlet Mahkemesi)” adı verilirdi.
Yarganlar (Yargucılar) idaresindeki mahkemeler ise adli suçlara bakarlardı.


EKONOMİK HAYAT
 Uygurlara gelinceye kadar göçebe hayat nedeniyle hayvancılık ve hayvan ürünleri ekonomik etkinliklerin ve ticaretin temelini oluşturuyordu.
 Ekonomik yaşama bağlı olarak çeşitli kültürel etkinlikler düzenlenmiştir. Bunlar; Nevruz, Örüs - Sara ve Bahar bayramlarıdır.
 Hayvancılığa bağlı olarak dokumacılıkta gelişmiştir. Dünyanın en eski halısı Altaylarda Pazırık Kurganı'nda ortaya çıkarılmıştır.

NOT-1: Türklerin dünya medeniyetine en büyük katkılarından biri olan halı dokumacılığını ilk başlatanlar Asya Hunları’dır.
NOT-2: Türklerde uzun süre para kullanılmamıştır; miktarı oldukça sınırlı olan hükümdarın mührünü taşıyan “Kamdu” denilen bez parçaları para yerine kullanılmıştır.
NOT-3: II. Göktürk (Kutluk) Devleti; kendilerine ait ilk ipek para’yı kullanmışlardır.
NOT-4: Türgişler; kendilerine ait ilk madeni para’yı (Yarmak) bastırmışlardır (Bazı kaynaklarda Göktürkler).
 Bunun yanında demirden yapılmış araç ve gereç de ticarette büyük öneme sahipti. Bunlara karşılık Çin’den ipek, ipekli dokuma, tahıl maddeleri ve porselen alınmıştır.
 Asya Hunları, Göktürkler ve Uygurlar Çin ile; Avrupa Hunları Bizans ve Sasaniler’le ticari ilişkiler kurmuşlar ve ticaret antlaşmaları imzalamışlardır.
 Uygurlara gelinceye kadar genelde göçebe hayat biçimi benimsenmişse de Hunlar döneminde tarımla uğraşıldığına kanıt olarak sulama kanalları, saban ve orak gibi buluntulara rastlanmıştır.

Þ Ayrıca Türk dilinde yer alan arpa, buğday ve darı sözcükleri tarımın yapıldığını göstermektedir.
NOT: “Tötö Kanalı”; Hunların açtığı ve Göktürkler tarafından kullanılan sulama kanalıdır.
 Savaşlarda elde edilen ganimetler ve devletlerden alınan vergiler de önemli gelir kaynakları arasındaydı.
 Türklerde verginin temelini göçebe yaşamdan dolayı hayvan vergisi oluşturmuştur. Uygurlarla birlikte toprak ve mesken vergisi de eklenmiştir.
 Orta Asya’da hüküm süren Türk devletlerinde ekonomik alanda İpek Yolu’nun da büyük önemi vardı. Bu yoldan gelen kazanç için çevre ülkelerle yoğun mücadeleler yapılmıştır.
 Ayrıca Hazar ve Bulgar ülkelerinden başlayıp, Ural, Sibirya ve Altaylar üzerinden Çin’e giden yola “Kürk Yolu” deniliyordu. Türkler bu yolun üzerinde de olduklarından samur, kunduz, başak gibi av hayvanlarının kürklerinin ticaretini yapıyorlardı.

YAZI VE EDEBİYAT
Orhun Kitabeleri’ne kadar yazılı bir esere rastlanmamaktadır. Bunun yerine sözlü edebiyat gelişmiştir, özellikle Savlar, Sagular, Koşuklar ve Destanlar önemli bir yere sahiptir;

§ Savlar: Atasözleridir.
§ Sagu: Ölüler için yakılan ağıtlardır.
§ Koşuk: Kopuz denilen müzik aleti eşliğinde söylenen şiirlerdir.
§ Destanlar: Manzum halk hikâyeleridir. İslamiyet öncesi Türk kültürü hakkında bilgiler verir.

Eski Türklere ait önemli destanlar:

Oğuz Kağan Destanı (Asya Hunları)
Ergenekon ve Bozkurt Destanları (Göktürkler)
Türeyiş ve Göç Destanları (Uygurlar)
Alp Er Tunga ve Şu Destanları (Sakalar - İskitler)
Manas Destanı (Kırgızlar) (En uzun Türk destanıdır.).
Dede Korkut Hikâyeleri (Oğuz -Kıpçak mücadeleleri)
NOT: Uygurlara ait “Kutlu Dağ” ve Hunlara ait Sihirli Geyik” destanları da bulunmaktadır.
 Türkler başka ulusların destanlarında da yerlerini almıştır. Bu destanlar şunlardır;

F İgor Destanı (Rus – Kuman)
F Şehname (İran – Saka)
F Nibelüngen (Alman – Hun)

NOT-1: Eski Türklerde yazılı kültüre geç başlanmasında en önemli etken; göçebe yaşamdır.
NOT-2: Yazılı kültüre geç başlanmasından dolayı Türklerin ilk dönemleriyle ilgili bilgilere daha çok Çin, Bizans ve Sasani kaynaklarından ulaşılmaktadır.
 Türkler tarih boyunca Göktürk, Uygur, Soğd, Brahmi, Süryani, Arap, Kiril ve Latin alfabelerini kullanmışlardır.
 Göktürk (Orhun) Alfabesi 38 harflidir ve Orhun Kitabeleri bu alfabeyle yazılan ilk belgelerdir (Türk Tarihi’nin ilk alfabesi).
 Uygur Alfabesi 18 harflidir ve hazırlanmasında Soğd Aalfabesi’nden yararlanılmıştır.
 Arap Alfabesi İslamiyet’in kabulüyle birlikte ilk defa Karahanlılar ve Gazneliler tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Selçuklular, Beylikler ve Osmanlılar da bu alfabeyi kullanmışlardır.
 Latin Alfabesi, Cumhuriyet’in ilanı sonrasında kabul edilmiştir.
 Kiril Alfabesi, SSCB hâkimiyeti altında yaşayan Türk toplulukları tarafından kullanılmıştır.
 Uygurlar döneminden kalan en önemli eserlerden biri olan “Altın Yaruk”, Çince’den Uygur Türkçesi’ne çevrilmiştir, dini bir eserdir.
 Ayrıca “Sekiz Yükmek” ve “İki Kardeş Hikâyesi” de ünlü Uygur metinleri arasında yer alır.



Eski Türklere ait başlıca kitabeler şunlardır;

F Yenisey Kitabeleri: Kırgızlara aittir. VI. yüzyılda yazılmıştır. Kırgızların mezar taşlarına yazdıkları yazılardan oluşmaktadır.

F Göktürk (Orhun) Kitabeleri: VIII. yüzyılda, Kutluk (II. Göktürk) Devleti zamanında Bilge Kağan, Kültigin ve Vezir Tonyukuk adına dikilmiştir. Türk adının geçtiği ilk yazılı belgedir. Ayrıca Türk Tarihi’nin ve Türk Edebiyatı’nın ilk yazılı belgesidir. Yolluğ Tigin tarafından taşa kazınarak yazılmıştır. Bu nedenle Yuluğ Tigin Türklerin ilk tarihçisi ve edebiyatçısıdır.

F Karabalasagun (Ordu Balık) Yazıtları: Uygurlara aittir. Mani dini hakkında bilgi verir. Türkçe, Çince ve Soğdça yazılmıştır.

F Moyen Çör (Şine Usu Yazıtı) Kitabesi: Uygurlara aittir. Uygur Kağanı Moyen Çör’ün Çin’e karşı yaptığı seferlerden bahseder (759 – 760).
                            
BİLİM VE SANAT

 İslamiyet öncesi Türk toplumlarında Uygurlara gelinceye kadar sanat, taşınabilir eşya üzerinde yoğunlaşmıştır, bunun nedeni; göçebe yaşam tarzıdır.
 Sanatta hayvan figürleri ve bunların birbirleriyle mücadelesi önemli yer tutmuştur (sanat yaşam koşullarını yansıtmıştır.). Buna Türk resim sanatında “Hayvan Üslubu” denilmiştir. İlk defa İskitler (Sakalar) tarafından kullanılmıştır.
 Eski Türkler kemer, kılıç, mızrak, ipekli - yünlü kumaşlar ve kadın süs eşyaları üzerine pars, kurt, kaplan, kuş, geyik, at gibi hayvanların şekillerini işlemişlerdir (Göçebe yaşamın izlerini yansıtır.).
 Madencilikte özellikle de demircilikte ileri gitmişlerdir (Kazakistan'ın başkenti Alma Ata yakınlarında bir kurgandan çıkarılan “Altın Adam Heykeli” Türk maden sanatının ne kadar geliştiğini gösterir.).
 Dokumacılıkta da (halı) oldukça ileri gidilmiştir.
 Uygurlardan önce çadır sanatı, maden işlemeciliği ve deri işlemeciliği gelişmiştir. Uygurlarla birlikte yerleşik hayatın etkisiyle kalıcı mimari eserler meydana getirilmiştir. Bunlara örnek olarak saray, tapınak ve ev kalıntıları gösterilebilir.
 Minyatür sanatının temelini de Uygurlar atmıştır (kağıt – tahta üzerine yapılan resim).

Þ Anadolu’da da örnekleri görülen Orta Oyunu (tiyatro)Uygurlara ait bir özelliktir.
 Müzik ve resim de gelişmiştir. En önemli çalgıları Kopuzdur. Uygurlarda ressamlara Bedizci denilirdi. İlk dönemlerde keçe üzerine resim yapılmıştır.
 Uygurlarda resim ve heykelcilik (Burkan) Mani ve Budizm dinlerinin etkisiyle çok gelişmiştir.
 Türk sanatındaki ilk heykel örnekleri balbal taşları olarak kabul edilir.
Fresk (duvar resmi) sanatına da Uygurlarda rastlanmıştır.
 Türklerde Astronomi bilimi gelişmiştir (12 Hayvanlı Türk Takvimi).
 Bu takvim Güneş Yılı esaslıdır ve 1 yıl 365 gün 6 saatten oluşur. Her yıla bir hayvan adı verilmiştir. Aylar rakamla ifade edilmiştir.

Türklerin günümüze kadar kullandıkları takvimler ise şunlardır:
FOniki Hayvanlı Türk Takvim
F Hicri Takvim
F Celali Takvim (Melikşah Dönemi’nde hazırlanmış ve B. Selçuklu Devleti tarafından kullanılmıştır.)
F Rumi Takvim (Osmanlı Devleti tarafından mali işlerde kullanılmıştır.)
F Miladi Takvim
Þ Bilim adamlarına değer verilmiş olup, hükümdarların yanında Keneşçi (Tayanç) adı verilen danışmanlar yer almıştır.
 Ayrıca bu bilim adamlarından oluşan ve hükümdarların da katıldığı “Kengeş (Keneş) Meclisi” bulunmaktaydı. Keneş Meclisi yılın belirli günlerinde toplanırdı.
 Uygurlar tahta harflerden matbaayı (hareketli harf sistemi) ve pamuktan kâğıdı yapmışlardır. Bu matbaada Uygurlar, Çin ve Hint eserlerini tercüme etmişlerdir.
 Matbaayı ve kâğıdı kullanan ilk Türk devleti Uygurlardır.









ÖNEMLİ HATIRLATMALAR

 Orta Asya’nın Tarih Öncesi Devirlere ait ilk kültür merkezleri; Anav, Kelteminar, Afanasyeva, Andronova, Karasuk ve Tagar’dır.
 Türk kelimesinin devlet adıyla tarihte ilk kez kullanılması 6. asrın içerisinde başlamıştır (Göktürkler). Coğrafi bir ad olarak Türkiye - Türkia şeklinde ilk defa Bizans kaynaklarında Orta Asya için kullanılmıştır.

Þ Tarihteki ilk atlı göçebe Türk topluluğu İskitler (Sakalar)’dır.
 Tarihte Türkler tarafından kurulduğu bilinen ilk devlet Büyük (Asya) Hun Devleti’dir.
 Asya Hunları’nın bilinen ilk hükümdarları Teoman’dır (Çin Seddi Teoman Dönemi’nde yapılmıştır.)
 Tarihte ilk defa Türkleri tek bayrak altında toplayan Türk Devleti, Asya Hun (Büyük Hun) Devleti’dir (Orta Asya’da ilk siyasi birlik sağlandı).
 Çin’le yapılan M.Ö. 318 tarihli antlaşma Asya Hun Devleti hakkındaki ilk antlaşmadır (Türkler hakkındaki ilk belge).
Mete Han Dönemi Asya Hunları’nın en parlak dönemidir (M.Ö. 209 - 74).
Mete Han orduda “onluk sistemi” ve yönetimde “veraset sistemi”ni getirmiştir (ilk kez).
 Türk toplumlarında millet ve devlet olma bilinci ilk defa Asya Hunları’yla başlamıştır.
 Asya Hunları’nın kolu olan Kuzey Hunları ilk kez Avrupa’ya göç ederek Kavimler göçü’nü başlatmıştır (375).
 Anadolu’ya ilk Türk akınları Avrupa (Batı Hun) Hunları tarafından yapılmıştır. İkinci akın Sibirler tarafından yapılmıştır.
 Avrupa’da kurulan ilk Türk Devleti Avrupa Hunları’dır (Kuzey Hunları).
 Avrupa Hunları en parlak dönemlerini Atilla Dönemi’nde yaşamışlardır (434 -453).
 Türklerle Bizanslılar arasında imzalanan ilk antlaşma Margus Barışıdır (Avrupa Hun Dönemi).
 Avrupa’nın etnik, siyasi, sosyal ve kültürel yapısında değişikliğe neden olan ilk Türk devleti Avrupa Hunlarıdır (ikinci devlet de Avarlardır.).
 İkili devlet teşkilatını ilk uygulayan devlet I. Göktürk Devleti’dir (Bumin Kağan – İstemi Yabgu).
 İkili devlet teşkilatını kardeşler dönemi olarak uygulayan ikinci devlet II. Göktürk Devleti’dir (Bilge Kağan – Kül Tigin). Üçüncü kardeşler dönemi ise Büyük Selçuklu Dönemi’ndedir (Tuğrul – Çağrı Beyler).
 Tarihteki ilk Türk – Bizans İttifakı’nı I. Göktürk Devleti yapmıştır.
 Çin’e karşı bağımsızlık savaşını yapan ilk Türk Devleti II. Göktürk (Kutluk) Devleti’dir.
 Tarihte Türk adıyla kurulan ilk devlet I. Göktürk Devleti’dir.
 Göktürklerle ilgili ilk bilgiler Ergenekon Destanı’na dayanmaktadır. Bu nedenle ilk dönemlere ilişkin bilgiler net değildir.

Þ I. Göktürk Devleti’nde en parlak dönem Mukan Kağan Dönemi’dir.
İlk Türk Alfabesi’ni yapanlar II. Göktürk Devleti’dir.
 II. Göktürk Devleti’nde en parlak dönem Bilge Kağan ve Kültigin kardeşler döneminde yaşanmıştır. Bu dönemde devlet en geniş sınırlarına ulaşmıştır.
 Bilge Kağan ve Kültigin kardeşler Dönemi’nde Orta Asya’daki Türkler ikinci kez tek bir bayrak etrafında toplanmışlardır (Üçüncü kez Moğollar-Cengiz Han Dönemi’nde olacaktır.).
 Türk tarihinin bilinen en eski Türkçe yazılı belgeleri Orhun Kitabeleri’dir.
NOT: Kitabelerin konusu; Türklerin siyasi yaşantıları ve Türk hükümdarlarının halka karşı sorumluluklarıdır (Sosyal Devlet anlayışı). Kitabeler Yolluğ Tigin tarafından dikilmiştir. Danimarkalı W. Thomson tarafından okunmuştur..
 Türkler arasında millet ve devlet olma bilinci en üst düzeye Göktürkler döneminde ulaşmıştır.
 Türklerde ilk Posta teşkilatını kuran, II. Göktürk Devleti’dir.
İlk ipek parayı basan II. Göktürk Devleti’dir.
İl İtmiş Bilge Kağan, Türklerin şehir kuran ilk hükümdarıdır.
İlk Türk şehri Ordu – Balık’tır.
 Uygurlar yerleşik hayata geçen ilk Türk topluluğudur. Yerleşik hayatın bir sonucu olarak ilk kez saraylar, tapınaklar gibi kalıcı mimari eserler bırakmışlardır.
 Din değiştiren ilk Türk devleti Uygurlardır (savaşçı özelliklerini kaybetmişlerdir).
 Uygur siyasi tarihinin ilk ve en önemli olayı 751 Talas Savaşı’dır.
 Kâğıt ve matbaayı kullanan (Hareketli harf sisteminin ilk örneği) ve Türkçe kitapları basan ilk Türk devleti Uygurlardır.
 Uygurlara ait buluntu merkezleri; Hotan, Bezelik, Kara Hoço, Turfan, Kızıl, Kuça’dır.
 Uygurların en önemli yazılı kaynakları “Karabalsagun Yazıtları”dır.
 Anadolu’da da örnekleri görülen Orta OyunuUygurlara ait bir özelliktir.
 Uygurlardan sonra ikinci olarak yerleşik yaşama geçen (Tam anlamıyla yerleşik hayata geçen ilk Türk topluluğu) ve hükümdarları adına para bastıran Türk topluluğu Türgişler’dir.
 Türgişler Emevilerle mücadele ederek İslamiyet’in doğuya (Orta Asya) yayılmasını geciktirmişlerdir (ilk kez).

Þ Cengiz Han’a bağlanan ilk Türk kavmi Kırgızlardır.
İlk kez İstanbul’u kuşatan Türkler, Avarlardır (ikinci kez kuşatan Türk topluluğu Tuna Bulgarlarıdır.).
 Türk tarihinde en fazla etki bırakan Türk topluluğu Oğuzlardır.
 Museviliği benimseyen ilk ve tek Türk devleti Hazarlardır.
 Hazarlar İslamiyet’in Kafkaslara girmesini ve Rusya’da yayılmasını engellemişlerdir (ilk kez).
 İslamiyet’i benimseyen ilk Türk boyu Karluklardır.
 Hıristiyanlığı benimseyen ilk Türk devleti Avarlardır.
 Macarlar, Hıristiyanlığın Katolik mezhebini benimseyen tek Türk boyudur. Dinlerindeki değişim devlet yapılarına yansımış, boylar birliğine dayalı siyasi yapıdan, krallık sistemine dayalı bir yapıya geçmişlerdir.
 Peçenekler, Bizans ordusu içerisinde paralı asker olarak görev yapmış; 1071 Malazgirt Savaşı’nda saf değiştirerek Selçuklu ordusu tarafına geçmiş ve savaşın Türkler tarafından kazanılmasında etkili olmuşlardır.
 Düzenli ve disiplinli ilk Türk ordusunun kurucusu Mete Han’dır.
 Türk Hâkimiyet anlayışını (ikili yönetim, veraset sistemi) ilk getiren hükümdar Mete Han’dır.
 Türklerin farklı kültürlerden en az etkilendikleri alan askerlik ve ordudur.
 Eski Türklerde En büyük tanrı, Gök – Tanrı idi.
 Türklere ait bilinen en eski kurganlar Altaylar’da bulunan “Pazırık” ile Alma Ata yakınlarında bulunan “Esik” kurganlarıdır.
 Türklerin yaşayışına en uygun din İslamiyet olmuştur.
 Yazılı hukuku başlatan ilk Türk devleti Uygurlardır.
Dünyanın en eski halısı Altaylarda Pazırık Kurganı’nda ortaya çıkarılmıştır.
 Halı dokumacılığını ilk başlatanlar Asya Hunları’dır.
 Manas Destanı (Kırgızlar) en uzun Türk destanıdır.