14 Mart 2014 Cuma

OSMANLI DEVLETİ DAĞILMA VE ÇÖKÜŞ DÖNEMİ

OSMANLI DEVLETİ DAĞILMA VE ÇÖKÜŞ DÖNEMİ
(1792 - 1922)
§ Dönemin Padişahları
F III. Selim (1789 - 1807)  
F IV. Mustafa (1807 - 1808)
F II. Mahmut (1808 - 1839)
F I. Abdülmecit (1839 -1861)
F Abdülaziz (1861 - 1876)
F V. Murat (1876 - 1876)
F II. Abdülhamit (1876 - 1909)
F V. Mehmet Reşat (1909 - 1918)
F VI. Mehmet Vahdettin (1918 - 1922) (Son Osmanlı Padişahı)
F Son Halife II. Abdülmecit (1922 - 3 Mart 1924)

§ Dönemin Genel Özellikleri
Osmanlı’nın Dağıma Dönemi 1792 Yaş Antlaşması’yla başlar, 1922’de Saltanat’ın kaldırılmasıyla son bulur.
 Bu dönemde Osmanlı Devleti, uluslar arası ilişkilerde, Avrupa devletleri arasındaki çıkar çatışmalarından yararlanarak denge politikaları izlemiş ve her alanda Batı tarzı ıslahatlar yaparak çağdaşlaşma uğraşlarını sürdürmüştür.
 Bu yüzyılda Osmanlı Devleti, Fransız İhtilali’nden en çok etkilenen imparatorluk olmuştur (Milliyetçilik).
 Bu dönemde imparatorluğun parçalanmasını durdurmak için her alanda ıslahatlar yapılmıştır. Özellikle ıslahatlarda azınlıklara tanınan ayrıcalıklar dikkati çekmişse de devletin parçalanması durdurulamamış

sadece ömrünün uzamasına yardımcı olmuştur.
 Yüzyılın ikinci yarısından sonra çeşitli fikir akımları doğmuştur (Amaç; dağılmayı önlemektir.). Ayrıca Osmanlı Devleti; Fransa, İngiltere ve Rusya’ya karşı Almanya’ya yakın bir siyaset izlemeye başlamıştır (1878 Berlin Antlaşması’ndan sonra).

§ Dönemin Siyasi Gelişmeleri

Ø Sırp Ayaklanması (1804 - 1815)

§ Nedenleri:

Milliyetçilik akımının etkisi,
 Rusya’nın panslavizm politikası (Balkanlardaki Rus konsolosluklarının çalışmaları),
 18. yüzyıl boyunca meydana gelen savaşların Balkanları bir savaş alanı haline dönüştürmesi,
 Avrupalı büyük devletlerin kışkırtması ve desteği,
 Osmanlı Devleti’nin eski adalet ve hoşgörüye dayanan yönetim anlayışını kaybetmesi (yerel yöneticilerin keyfi davranışları)

§ İsyanın Gelişimi ve Sonucu:

 İlk ayaklanma 1804’te Kara Yorgi başkanlığında çıktı ve 1806 - 1812 Osmanlı - Rus Savaşı boyunca devam etti.
 Ruslarla imzalanan 1812 Bükreş Antlaşması ile Osmanlı Devleti, Sırplara bazı ayrıcalıklar tanıdı.
 Ancak Sırplar bu ayrıcalıklarla yetinmediler ve bağımsızlık talebinde bulundular ve tekrar isyan ettiler. Ama Osmanlı Devleti bu isyanı sert bir şekilde bastırdı ve Kara Yorgi idam edildi.

§ Önemi:

 Milliyetçilik düşüncesinin etkisiyle ortaya çıkan ilk bağımsızlıkçı ve ayrılıkçı ayaklanmadır.
 Osmanlı Devleti’nden, başka devletin baskısıyla ayrıcalık (imtiyaz) elde eden ilk ulus Sırplardır. Bu durum daha sonraki Yunan İsyanı’nı da etkileyecektir.
NOT: Sırplara 1829 Edirne Antlaşması ile özerklik, 1878 Berlin Antlaşması’yla da bağımsızlık verilecektir.

Ø 1806 - 1812 Osmanlı - Rus Savaşı

§ Nedenleri:

 Rusların Sırp isyanını desteklemesi,
 Osmanlı Devleti’nin Rus yanlısı Eflak ve Boğdan beylerini görevden alması
 1804’te başlayan Napolyon Savaşları sırasında Osmanlı Devleti’nin Fransa tarafını tutması, Boğazları Ruslara kapatması,
 Napolyon’un 1806’da Österliç Savaşı’nda Avusturya ve Rus ordularını yenmesi, Osmanlı Devleti’nin Fransa’ya yakın bir politika izlemesi

§ Savaş:

 Ruslar Eflak ve Boğdan’ı işgal etti. Nizam-ı Cedit Ordusu Tuna boyunda Rusları yenmişse de Yeniçeriler İstanbul’da Kabakçı Mustafa İsyanı’nı çıkartarak III. Selim’i tahtan indirmişlerdir.
 Bununla beraber Napolyon’un 1807’de Tilsit Antlaşması ile Rusları, Eflak ve Boğdan üzerinde serbest bırakması savaşı Osmanlı aleyhine döndürmüştür (Fransa ve Rusya gizlice Osmanlı topraklarını paylaşmıştır).
 Fransa’nın bu ikiyüzlü politikası üzerine Osmanlı Devleti, denge politikası gereği İngiltere’ye yaklaşmıştır. Bunun üzerine Osmanlı Devleti ile İngiltere arasında 1809 Çanakkale (Kale-i Sultaniye) Antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşma ile barış zamanında Boğazlardan hiçbir savaş gemisinin geçmemesi kararlaştırılmıştır.
NOT: Bu antlaşma ile Osmanlı ile Rusya arasında bir sorun olan Boğazlar konusuna ilk defa Boğazlarla ilgisi olmayan bir üçüncü devlet (İngiltere) resmen karıştı.
 1811’de Napolyon’un Moskova’ya saldıracağı haberini alan Rusya, Osmanlı’ya antlaşma önermiştir.

1812 Bükreş Antlaşması

a) Beserabya Ruslara verilecek, Eflak ve Boğdan Osmanlı’da kalacak,
b) Dinyester Irmağı, iki devlet arasında sınır olacak,
c) Osmanlı Devleti, Sırplara bazı ayrıcalıklar tanıyacak

NOT: Osmanlı Devleti, bu antlaşmayla ilk kez gayrimüslim bir azınlığa siyasi ayrıcalık tanımıştır.

Ø Kabakçı Mustafa İsyanı (1807)


Þ III. Selim yeniliklerine ve bu dönemde kurulmuş olan Nizam-ı Cedit Ordusuna karşı olan yeniçeriler, Kabakçı Mustafa Önderliğinde isyan ettiler.
 III. Selim tahttan indirildi. Nizam-ı Cedit Ordusu kapatıldı, IV. Mustafa tahta çıkarıldı.
 IV. Mustafa (1807 - 1808) Dönemi’nde III. Selim’in yakın dostu olan Rusçuk Ayanı Alemdar Mustafa Paşa isyan etti.
 Alemdar III. Selim’i tekrar tahta geçirmek için İstanbul’a geldi ancak yeniçeriler III. Selim’i öldürdü. Bunun üzerine Alemdar, II. Mahmut’u tahta çıkardı ve kendisi de sadrazam oldu.
II. MAHMUT DÖNEMİ
(1808 - 1839)
Ø Sened-i İttifak (1808)

 Osmanlı Devleti’nde bulundukları şehrin en nüfuslu ve zengin kişileri olan ayanlar XVII. yüzyıldan itibaren toprak yönetiminde izlenilen yanlış politikalar sonucunda giderek güçlenmişlerdir.
 XVIII. yüzyıldan itibaren halk tarafından seçilip padişah tarafından berat verilerek meşrulaşan ayanlar, merkezi otoritenin zayıflamasıyla devlet içinde devlet olmuşlardır.
 Bunun üzerine kendisi de bir ayan olan Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa, bu geniş toprak sahibi, merkezi dinlemeyen ayanları İstanbul’da toplayarak padişah ile ayanlar arasında Sened-i İttifak’ın imzalanmasını sağlamıştır.

NOT: Bu belgenin imzalanmasındaki tek amaç; II. Mahmut’un merkezi otoriteyi sağlamak istemesidir.
 Buna göre; padişah ayanların varlığını ve haklarını tanıyacak, ayanlar da bölgelerinde devletin asker ve vergi toplamasına yardımcı olacak, İstanbul’da çıkabilecek ayaklanmaları bastırmayı kabul edeceklerdi.

NOT-1: Bu belge; mutlakıyetle yönetilen Osmanlı Devleti’nin hiçbir siyasi ve askeri yetkisi olmayan Ayanlara dahi söz geçiremeyecek kadar zayıfladığını gösterir.
NOT-2: Bu belge uygulamaya dökülmemişse de, Osmanlı’da toprak ağalığının resmen başladığını gösterir. Sened-i İttifak, aynı zamanda padişahın egemenlik haklarını kısıtlayan ilk belge olarak görülür. Bu yönüyle de Osmanlı Devleti’nde demokratikleşme yolunda atılan ilk adım sayılır.

Ø Yunan (Rum) İsyanı (1820 - 1829)

§ Nedenleri:

 Balkan uluslarının genel ayaklanma nedenleri,
 Sırpların, isyanlarıyla bazı ayrıcalıklar elde etmesi,
 Rusların kışkırtması,
Etnik-i Eterya Cemiyeti’nin (1814) çalışmaları,
 Rum aydınlarının bağımsızlık için çalışmaları
 Rumların Bizans İmparatorluğu’nu yeniden kurmak istemeleri (Megalo İdea),
 Balkan uluslarının isyan etmesini önleyen Yanya Valisi Tepedelenli Ali Paşa’nın isyan etmesiyle azınlıkların daha rahat çalışma imkânına kavuşması,
 Avrupa’da Yunan hayranlığının yayılması ve Avrupalı devletlerin kışkırtmaları

§ Gelişimi ve Sonuçları:

 İlk isyan Rusya ve Avusturya’ya yakın olduğundan Eflâk’ta çıktı, ancak başarısız oldu.
 Bu arada Balkan uluslarının isyan etmesini engelleyen Yanya Valisi Tepedelenli Ali
Paşa’nın entrikalarla isyana teşvik edilip idam edilmesi Rumların yeniden ayaklanmasına ortam hazırladı.
 Eflâk’taki isyanın bastırılması Rumların çoğunlukta olduğu Mora’daki halkı da harekete geçirdi, Osmanlı bu isyanı bastıramadı.
 II. Mahmut, Mısır valisi Mehmet Ali Paşa’dan yardım istedi, karşılığında Mora ve Girit valiliklerini vaat etti.
 Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa komutasındaki Mısır ordusu, Mora İsyanı’nı bastırdı (1826).
 Bu gelişme, Avrupa kamuoyunu harekete geçirdi. İngiltere, Rusya ve Fransa olaya karışarak Yunanistan’a özerklik verilmesini istemiş ancak Osmanlı bunu reddetmiştir.
NOT: Böylece Rum isyanı bir iç sorun olmaktan çıkıp Avrupa sorunu haline dönüşmüştür (ilk defa).
 Avrupalı devletlerin bu olaya karışmalarının nedeni; Rumlarla aynı dinden olmaları ve Rumları, eski Yunan uygarlığını kuranların torunları olarak görmeleridir.

NOT: Bu durum Avrupa diplomasisinde din unsurunun etkili olduğunu göstermektedir.
 İttifak donanması Mora’ya gelerek Osmanlı - Mısır ortak donanmasını yaktı (Navarin Olayı - 1827).

NOT: Bu olay 1815 Viyana Kongresi’nde alınan “İmparatorluklar kutsaldır, milliyetçilik hareketleri desteklenmemelidir.” kararının Batılı devletlerin çıkarlarını gözeterek bozduğunu gösterir.
 Ruslarla yapılan 1828 - 1829 savaşından sonra Edirne Antlaşması (1829) imzalandı ve Yunanistan’a tam bağımsızlık verildi.

NOT: Fransız İhtilali’nin etkisiyle ayaklanarak bağımsızlığını elde eden ilk ulus Yunanlılar (Rumlar) olmuştur.
Ø 1828 - 1829 Osmanlı - Rus Savaşı

§ Nedenleri:

 Osmanlı donanmasının Navarin’de yakılmış olması,
 Osmanlı Devleti’nin yanan donanmasına karşılık İngiltere, Fransa ve Rusya’dan tazminat istemesi,

Þ İngiltere ve Rusya’nın bu nedenle Osmanlı ile diplomatik ilişkilerini kesmesi,
 Rusların tarihi emellerini gerçekleştirmek istemeleri,
 Yeni kurulmuş olan Asakir-i Mansure-i Muhammediye ordusunun henüz güçlenmemiş olması,
 Rusya’nın, Yunanlıların bağımsızlığını sağlamak istemesi

§ Savaş: Rus ordusu iki koldan saldırıya geçti, batıdan gelen kol Edirne’ye, doğudan gelen kol ise Erzurum’a ulaştı. Osmanlı çaresiz barış istedi (Prusya’nın aracılığı ile).
NOT: Bu gelişme Osmanlı Devleti’nin bundan sonra Rusya’ya karşı tek başına karşı koyamayacağını gösterir.
1829 Edirne Antlaşması

a) Yunanistan bağımsız olacak,
b) Eflak ve Boğdan’a ayrıcalık verilecek ve Sırbistan’a özerklik tanınacak,
c) Ticari ilişkiler eskiden olduğu gibi devam edecek,
d) Osmanlı Devleti, Rusya’ya savaş tazminatı ödeyecek,
e) Rus ticaret gemileri Boğazlardan serbestçe geçebilecek,
f) Kafkaslarda ve Rumeli’de bazı yerler Ruslara bırakılacak

§ Önemi:

 Bu antlaşma, Küçük Kaynarca Antlaşması’ndan sonra imzalanan şartları en ağır antlaşmadır.
 Bu antlaşma ile ilk kez gayrimüslim bir toplum bağımsız olmuştur.
 Bu gelişmeler, bağımsız Sırbistan ve Romanya (Eflak - Boğdan) Devletleri’nin temelini atmıştır.

NOT-1: Yunanistan’ın bağımsız olmasıyla Akdeniz’deki dengelerin bozulduğunu düşünen ve çıkarlarını korumak isteyen Fransa 1830’da Cezayir i işgal etmiştir. Böylece Osmanlı Devleti Kuzey Afrika’da ilk defa toprak kaybetmiştir.
NOT-2: Yunanistan’a bağımsızlık verilmesiyle Mora’nın elden çıkması Mehmet Ali Paşa’nın İsyanı’na (Mısır Sorunu’na) neden olmuştur.

Ø Mısır Sorunu (1830 - 1841)

§ Nedenleri:

 Yunan isyanı sırasında Mehmet Ali Paşa’ya vaat edilen Mora’nın elden çıkması,
 Buna karşılık Mehmet Ali Paşa’nın, Girit valiliğine ek olarak yanan donanmasının da inşası için Lübnan da dâhil Suriye valiliğini istemesi,
 Mehmet Ali Paşa’nın güçlenmesini istemeyen padişah II. Mahmut’un bu istekleri reddetmesi

§ İsyan:

 Bu gelişme üzerine Kavalalı, oğlu İbrahim Paşa komutasındaki orduyu harekete geçirdi. İbrahim Paşa, Osmanlı ordusunu Suriye’de Beylan (Belen) Geçidi’nde, Adana ve Konya Ovası’nda yendi, Kütahya’ya ulaştı.
 II. Mahmut, bu gelişme karşısında İngiltere ve Fransa’dan yardım istedi ancak reddedildi. II. Mahmut çaresiz “Denize düşen yılana sarılır.” misali Ruslardan yardım istedi. Rusya yardım teklifini kabul etti ve Rus ordusu İstanbul’a gelerek Üsküdar’da mevzilendi.
 İngiltere ve Fransa, bu gelişme karşısında çıkarlarını korumak için, Osmanlı ve Mısır valisi arasında Kütahya Antlaşması’nın yapılmasını sağladılar (1833).

1833 Kütahya Antlaşması

a) Mehmet Ali Paşa’ya, Mısır valiliğine ek olarak Suriye ve Girit valiliği de verilecek,
b) Oğlu İbrahim Paşa’ya da Cidde ve Adana valiliği verilecek
NOT-1: Batılı devletlerin ilgilenmesiyle Yunan sorunundan sonra, Mısır Ayaklanması da, bir iç sorunken, uluslararası bir nitelik kazanmıştır.
NOT-2: Bu antlaşma ile Mısır Sorunu geçici olarak çözümlenmiş oldu.
NOT-3: Kütahya Antlaşması’ndan sonra, İstanbul’a gelen Rus ordusuna gerek kalmamıştı. Ancak II. Mahmut’un Mehmet Ali Paşa’nın yeniden isyan etmesinden çekinmesi ve bu konuda İngiltere ve Fransa’ya güvenmemesi, Rusya ile antlaşma yapılmasını gerekli kıldı.

Þ 1833 Hünkâr İskelesi Antlaşması

a) Osmanlı Devleti’ne bir saldırı olursa Ruslar yardıma gelecek; ancak masrafları Osmanlı karşılayacak,
b) Rusya’ya bir saldırı olursa Osmanlı sadece Boğazları kapatacak,
c) Antlaşma süresi 8 yıl olacak, gerekirse uzatılacak

§ Önemi:

 Rusya ile imzalanan üçüncü dostluk ve işbirliği antlaşmasıdır.
 Bu antlaşma ile Rusya’nın Karadeniz’deki güvenliği artmış ve Osmanlı Rusya’ya yakınlaşmıştır.
 Osmanlı Devleti’nin Boğazlarla ilgili egemen devlet olarak imzaladığı son antlaşmadır.
 Bu antlaşma ile ilk kez Boğazlar Sorunu doğmuştur. Yapılan antlaşmadan İngiltere ve Fransa’nın rahatsız olması, Boğazların uluslararası sorun haline gelmesine neden olmuştur.

1838 Balta Limanı Antlaşması

F Osmanlı Devleti’nin, Mısır Meselesi’nde İngiltere’nin desteğini alabilmek, İngiltere’nin de Doğu Akdeniz’de güçlü bir Mehmet Ali Paşa istememesi amaçlarıyla imzalanan, geniş ayrıcalıklar içeren antlaşmadır. Buna göre;

a) Osmanlı gümrüklerinde, Müslüman Türk tüccarlar % 12 gümrük vergisi ödeyecek,
b) Osmanlı gümrüklerinde, İngiliz tüccarlar % 8 veya % 5 gümrük vergisi ödeyecektir.
c) İngiliz tüccarlar mallarını ülke içinde bir bölgeden diğer bölgeye taşırken iç gümrük vergisi ödemeyeceklerdir.
NOT: Bu antlaşmayla Osmanlı Devleti, İngiltere’nin yarı sömürgesi durumuna gelmiştir. Osmanlı ekonomisi dışa bağımlı bir hale gelmiştir.
NOT: Bu antlaşma Fransa’yı rahatsız etmiş ve Kavalalı’yı tekrar isyana kışkırtmıştır.

I. ABDÜLMECİT DÖNEMİ
(1839 - 1861)
§ Mısır Sorunu’nun Devamı

Ø 1839 Nizip Savaşı

 II. Mahmut’un son zamanlarında Mehmet Ali Paşa’nın vergiyi kesmesi ve bağımsızlık ilan ederek Osmanlı topraklarına saldırması tekrar anlaşmazlığa neden oldu.
 Osmanlı Ordusu, Mehmet Ali Paşa tarafından Nizip’te yenilgiye uğratıldı.
 Akdeniz’de bulunan Osmanlı donanmasını da Kaptan-ı Derya Ahmet Paşa, İskenderiye’de Mehmet Ali Paşa’ya teslim etti (Firari Ahmet Paşa Olayı).
 İngiltere, bu gelişme karşısında Rusya’nın Hünkâr İskelesi Anlaşması’na dayanarak Osmanlı’ya yardım etmesini önleme düşüncesiyle Mısır Meselesi’ni görüşmek için Londra’da konferans düzenlenmesini sağladı.

Ø 1840 Londra Konferansı ve Sözleşmesi


§ Mısır Sorunu’nun Çözümlenmesi

 Konferansa İngiltere, Osmanlı, Rusya, Avusturya, Prusya katılmıştır. Fransa Mehmet Ali Paşa tarafını tuttuğu için konferansa katılmamıştır.

Þ Alınan kararlar:

F Mısır’ın yönetimi Mehmet Ali Paşa ve oğullarına bırakılacak (saltanat sistemi),
F Mısır, içişlerinde serbest, dış işlerinde Osmanlı’ya bağlı kalacak,
F Mehmet Ali Paşa, Osmanlı’ya vergi verecek,
F Cidde, Adana, Suriye valiliklerine Osmanlı padişahı istediği birini atayabilecek,
 F Alınan bu kararları Mısır valisi de kabul edecek
NOT-1: Konferans kararlarını Mehmet Ali Paşa kabul etmeyince üzerine kuvvetler gönderilmiş ve sonuçta M. Ali Paşa kararları kabul etmek zorunda kalmıştır. Böylece Mısır sorunu kesin olarak çözümlenmiştir.
NOT-2: Böylece Mısır, Osmanlı’ya bağlı özel yönetimli bir eyalet haline geldi.
NOT-3: Osmanlı Devleti, bu süreçte Avrupalı devletlerin desteğini alabilmek için 1839’da Tanzimat Fermanı’nı ilan etmiştir.
Ø 1841 Londra Konferansı ve Boğazlar Sözleşmesi


§ Boğazlar Sorunu’nun Çözümü

 İngiltere 1841’de süresi dolan Hünkâr İskelesi Antlaşması’nın yenilenmesinden çekinerek Boğazlar Meselesi’ni ikinci bir konferansla çözme önerisi yaptı.
 Bu konferansa İngiltere, Fransa, Avusturya, Rusya, Prusya ve Osmanlı katıldı.
 İmzalanan 1841 Londra Boğazlar Sözleşmesi’ne göre;

ü Boğazlar Osmanlı Devleti’nde kalacak,
ü Barış zamanında Boğazlardan hiçbir savaş gemisi geçmeyecek,
ü Boğazlar dünya ticaret gemilerine açık olacak

§ Önemi:

 Bu sözleşme ile Boğazlar; ilk defa uluslararası bir statü kazanmıştır. Yani; Osmanlı Devleti’nin Boğazlar üzerindeki mutlak egemenliği sona ermiştir.
 Rusların Boğazlar yoluyla Akdeniz’e inmesi engellendi. Bu durum Rusya’nın Panslavizm ve Ortodoks himayeciliği politikalarına ağırlık vermesine neden olacaktır.
 Böylelikle Boğazlar sorunu geçici olarak çözümlenmiştir.
NOT-1: Boğazlar Meselesi, kesin olarak 1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile çözümlenecektir.
NOT-2: Şark Meselesi; Avrupa devletlerinin Osmanlı Devleti ile ilgili konularda kullandıkları bir deyimdir. Bu deyim ilk defa 1815 Viyana Kongresi’nde Rus Çarı I. Aleksander tarafından ortaya atılmıştır. ‘‘Şark Meselesi’’ deyimi; 19. yüzyılın ilk yarısında Osmanlı bütünlüğünün korunması, 19. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı’nın Avrupa’daki topraklarının paylaşılması, 20. yüzyılda ise Osmanlı’nın bütün topraklarının paylaşılması politikalarına denilmiştir.
Ø Kırım Savaşı (1853 - 1856)

§ Nedenleri:

 Tanzimat Fermanı’nın ilanından sonra yapılan yeniliklerle Osmanlı Devleti’nin giderek güçlenmesi,
 Osmanlı Devleti’ni destekleyen Batılı devletlerin 1848 İhtilalleri’yle meşgul olmaları,
 Rusya’nın Osmanlı topraklarını paylaşma teklifini İngiltere’nin kabul etmemesi (Hasta Adam Projesi),
 Rusya’nın “Kutsal Yerler Sorunu”nu gündeme getirerek kutsal yerleri koruma ve buraların bakımı konusunda Osmanlı’dan yeni haklar talep etmesi, Ortodoksları himaye etme haklarını genişletmek istemesi,
 Rusya’nın Boğazlar ve İstanbul’a yerleşmek, Balkanlarda kendisine bağlı devletler kurmak istemesi,
 Rusya’nın Eflak ve Boğdan’ı işgal etmesi,
 Rusya’nın Sinop önlerinde Osmanlı donanmasını yakması (1853 Sinop Baskını),

§ Savaş:

 Bu savaşta İngiltere, Fransa, Avusturya ve Piyemonte (İtalya) Ruslara karşı Osmanlı’nın yanında yer almıştır.
 Piyemonte (İtalya)’nin bu ittifaka katılma nedeni, İtalyan birliğini sağlamak için İngiltere ve Fransa’nın desteğini almak istemesidir.
 İttifak ordusu Kırım’a girip Sivastapol’daki Rus tersanelerini yok edince Rusya barış istemek zorunda kaldı.

NOT: Osmanlı Devleti, barış görüşmelerinde İngiltere ve Fransa’nın desteğini alabilmek için azınlıklara geniş haklar tanıyan Islahat Fermanı’nı (1856) Paris’e gitmeden önce ilan etti.
1856 Paris Antlaşması

Ø Katılan devletler; İngiltere, Fransa, Avusturya, Piyemonte, Osmanlı, Rusya ve Prusya (Almanya)’dır.

NOT: Prusya savaşta olmadığı halde barış görüşmelerine katılmıştır.
§ Maddeleri:

 Osmanlı Devleti, Avrupalı devlet kabul edilecek, devletlerarası hukuktan yararlanacak ve toprak bütünlüğü Avrupalı devletlerin garantisi altında olacak

NOT: Bu madde ile Osmanlı Devleti, ilk kez Avrupalı sayılmıştır, ayrıca Osmanlı Devleti’nin topraklarını dahi koruyamayacak kadar zayıf olduğunu gösterir.
Karadeniz tarafsız olacak, bütün devletlerin ticaret gemilerine açık olacak; Osmanlı Devleti ve Rusya, Karadeniz’de donanma bulunduramayacak, tersane inşa edemeyecek

NOT: Bu maddeyle Osmanlı Devleti savaştan galip çıkmasına rağmen mağlup devlet olarak kabul edilmiştir. Rusya’nın da Osmanlı üzerindeki emelleri bir süreliğine engellenmiş ve İngiltere ile Fransa Akdeniz’deki güvenliklerini korumuşlardır. Ancak yine de bu antlaşma Osmanlı Devleti’nin egemen devlet olarak imzaladığı son antlaşmadır.
Islahat Fermanı’na uyulduğu takdirde Osmanlı içişlerine hiçbir Avrupalı devlet karışmayacak (İçişlerimize müdahaleye zemin hazırlamıştır.),
 Boğazların yönetimi, 1841 Londra Boğazlar Sözleşmesi’ne göre yapılacak,
Eflak ve Boğdan, Avrupalı devletlerin kefilliği altında özerk olacak,
 Her iki taraf da savaşta ele geçirdikleri yerleri geri verecek,

NOT-1: Bu antlaşma Osmanlı Devleti’nin XIX. yüzyılda imzaladığı ilk ve tek kazançlı antlaşmadır.
NOT-2: Kırım Savaşı sırasında Osmanlı Devleti ilk kez dışarıdan borç para almıştır (1854’te İngiltere’den 5 milyon paund).

Ø Abdülmecit’in son zamanları lüks ve israfa dayalı harcamalarla geçti. Bu dönemde ayrıca Dolmabahçe Sarayı’nın temelleri atılmıştır.
ABDÜLAZİZ DÖNEMİ
(1861 - 1876)
 Bu dönemde ülkede Batı’nın etkisi daha da arttı (özellikle Fransa ile).
 Abdülaziz, yurt dışına gezi düzenleyen ilk Osmanlı padişahıdır (İngiltere ve Fransa).
 1869’da Osmanlı - Fransa işbirliği sonucunda Süveyş Kanalı açıldı. Bu gelişme Mısır’ın önemini artırırken, Coğrafi Keşifler sonrasında Ümit Burnu’na kayan Baharat Yolu’nu tekrar Akdeniz’e yöneltmiş, Akdeniz ticareti canlanmıştır.
1870’te İtalya, 1871’de de Almanya birliğinin kurulması, Fransa’nın 1871 Sedan Savaşı sonucunda “Alsas – Loren”i Almanya’ya, Avusturya’nın da bir kısım topraklarını İtalya’ya vermek zorunda kalması Avrupa’da siyasi dengeleri değiştirmiş, bu durum Batılı devletleri yeni stratejiler izlemeye zorlamış, Osmanlı Devleti’nden uzaklaştırmıştır.
 Bu gelişmeler Rusya’nın Balkanlar üzerindeki Panislavist siyasetini yoğunlaştırmasına imkân tanımıştır.

NOT: Panslavizm: Rusların mensup olduğu ırka Slav ırkı denilmektedir. Rusya; toprakları dışında yaşayan bütün Slavları kendi bayrağı altında toplamayı düşünüyordu.
NOT: Rusya’ya göre; Avusturya ve Osmanlı Devletleri yıkılmalı, yerine Rusya’nın liderliğinde “Slav Devletleri Birliği” kurulmalı idi.
 Bu arada Balkanlarda azınlık ayaklanmaları baş göstermiştir (Sırbistan, Karadağ, Bosna ve Hersek isyanları gibi).
İlk isyan bir vergi sorunundan dolayı Hersek’te başladı (1875). Hersek isyanıyla ortaya çıkan bu gelişmeler “Balkan Bunalımı”na zemin hazırladı.
 Osmanlı Devleti önce Bulgar Kilisesi’ne özerklik verdi. Bu olay Bulgarların bağımsızlık yolunda attığı ilk adımdır. Bundan sonra Balkanlarda ayaklanmalar birbirini izledi. Osmanlı Devleti, bu ayaklanmaları sert bir şekilde bastırdı. Bu gelişme Avrupa kamuoyunu Osmanlı aleyhine döndürmüştür.
 Osmanlı Devleti’nin Balkan bunalımıyla içine düştüğü siyasi gelişmeler, ekonominin giderek kötüleşmesine neden oldu. Bu durum padişah  
karşı gittikçe büyüyen bir tepkiye ortam hazırladı.
 Bu arada devlet merkezinde de devletin kurtuluşunu Meşruti yönetime geçmekte gören ve Osmanlıcılık fikrini savunan Genç Osmanlılar (Jön Türkler) hareketleri de sert bir şekilde bastırılmıştır.
 Batılı devletler Balkanlarda meydana gelen gelişmeleri değerlendirmek için İstanbul’da ve Londra’da konferans düzenlemeye hazırlanırken Osmanlı Devleti’nin merkezinde isyan çıktı.
 Sadrazam Mithat Paşa ve Hüseyin Avni Paşa öncülüğünde Abdülaziz tahtan indirildi. V. Murat padişah oldu (1876 - 1876). Ancak V. Murat ruh sağlığı bozuk olduğu için üç ay sonra tahtan indirildi. Kanun-u Esasi’yi kabul etmek ve Meşrutiyeti ilan etmek şartıyla II. Abdülhamit padişah yapıldı.

II. ABDÜLHAMİT DÖNEMİ (1876 - 1909)
 Sadrazam Mithat Paşa başkanlığındaki kurul, Kanun-u Esasi’yi hazırlarken; Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Avusturya ve Osmanlı Devleti Balkanlardaki durumu görüşmek için İstanbul (Tersane) Konferansı’nı düzenlediler.
 Ancak Osmanlılar, bu konferansın toplanmasını ve alınacak kararları içişlerine karışma saydıklarından, bu durumu etkisiz hale getirmek için konferansın toplandığı gün meşruti yönetime geçeceklerini duyurdular.
 Dışişleri Bakanı da bu nedenle yapılacak seçimlerde Balkan uluslarının kendi temsilcilerini seçerek merkeze gönderebileceklerini, onun için Balkan ulusları adına karar verecek bir konferansa gerek kalmadığını belirterek İstanbul Konferansı’nı dağıtmıştır.
 Bu kez de Rus Elçiliği’nde toplanan temsilcilerin aldıkları kararlar da kabul edilmemiştir. Osmanlı Devleti, aynı ülke temsilcilerinin Londra’da toplamış oldukları konferansta almış oldukları kararları da kabul etmedi.
 Bu gelişmeler yaşanırken II. Abdülhamit Sadrazam Mithat Paşa’yı sürgüne gönderdi.
 1877 Şubat’ında seçimler yapıldı. Mart 1877’de padişahın seçtiği üyelerden oluşan Ayan Meclisi ile halkın seçtiği milletvekillerinden oluşan Meclis-i Mebusan toplandı. Böylece meşruti yönetime geçildi. İstanbul’da ve imparatorluk sınırlarında özgürlük havası esmeye başladı.


Ø 1877 - 1878 Osmanlı - Rus Savaşı (93 Harbi)

§ Nedenleri:

 Rusya’nın, 1856 Paris Antlaşması ile Osmanlı Devleti üzerindeki kaybetmiş olduğu haklarını geri alma düşüncesi,
 Rusya’nın Balkanlarda Panislavist bir politika izlemesi,
 Rusya’nın Balkan uluslarını Osmanlı’ya karşı kışkırtması,
 Osmanlı’nın Balkan isyanlarını sert bir şekilde bastırması ve Avrupa kamuoyunun Osmanlı aleyhine dönmüş olması,
 Osmanlı’nın İstanbul ve Londra Konferansı kararlarını reddetmesi,
 Avrupa’daki gelişmelerin Osmanlı Devleti’ni Rusya karşısında yalnız bırakması (Osmanlı - Almanya yakınlaşması)

§ Savaş:

 Ruslar doğudan ve batıdan saldırıya geçti. Doğu’dan gelenler Kars, Ardahan, Batum ve Artvin’i işgal etti.
 Batıdan gelen kol ise Eflak ve Boğdan’ı işgal etti. Tuna’yı geçerken Plevne’de durduruldu (Gazi Osman Paşa). Ancak İstanbul’dan yardım gelmemesi üzerine Plevne düştü. Ruslar İstanbul Yeşilköy’e (Ayestefanos) kadar ilerleyince Osmanlı barış istemek zorunda kaldı.
NOT-1: Savaş devam ederken, savaş harcamalarını bahane eden II. Abdülhamit, Meclis-i Mebusan’ı kapattı ve Anayasayı yürürlükten kaldırdı.
NOT-2: İlk kez bu savaşlar sırasında, Balkanlarda yerleşmiş olan Müslüman Türkler, Anadolu’ya göçe başlamıştır.
1878 Ayestefanos (Yeşilköy) Antlaşması

a) Karadeniz, Ege Denizi, Balkanlar, Makedonya ve Batı Trakya’yı içine alan büyük bir Bulgar Krallığı kurulacak,
b) Romanya, Sırbistan ve Karadağ’a tam bağımsızlık verilecek,
c) Kars, Ardahan, Batum ve Doğu Beyazıt Ruslara bırakılacak,
d) Bosna ve Hersek’e özerklik verilecek,
e) Osmanlı Devleti, Rusya’ya savaş tazminatı ödeyecek,
f) Girit’te ve Ermenilerin yaşadığı yerlerde ıslahatlar yapılacak
NOT-1: Bu antlaşma, Batılı devletlerin itirazı üzerine yürürlüğe girmemiştir. Bu antlaşma yürürlüğe girseydi Rusya, Osmanlı üzerindeki emellerine büyük ölçüde gerçekleştirmiş olacaktı.
NOT-2: Bu antlaşmanın yürürlüğe girmemesinde Mebusan Meclisi’nin antlaşmayı onaylamaması da etkili olmuştur. Bunun nedeni Meclisin kapatılmış olmasıdır (Bu yönüyle Sevr’e benzerlik gösterir.).
Ø Kıbrıs’ın İngiltere’ye Askeri Üs Olarak Verilmesi (1878)

 Ayestefanos Antlaşması’nda Rusların Doğu Beyazıt’a sahip olması ve buradan Akdeniz’e açılabileceğini düşünen İngiltere, Doğu Akdeniz’in güvenliğini sağlamak için Osmanlı Devleti’ne, Kıbrıs’a asker çıkarma teklifinde bulundu.
 Ancak İngiltere Kıbrıs’a girdikten sonra bir daha çekilmedi ve Kıbrıs elden çıktı (I. Dünya Savaşı).

Ø Berlin Konferansı ve Berlin Antlaşması (1878)

İngiltere, Almanya ve Avusturya, Balkanlarda Rusya’nın güdümünde güçlü bir Bulgar Devleti’nin kurulmasından rahatsız oldular. Bu durumu görüşmek üzere Berlin’de konferans düzenlenmesini ve konferansa Rusya’nın da katılmasını sağladılar.
 Konferansa İngiltere, Avusturya, Fransa, Rusya, Osmanlı, Almanya ve İtalya katıldı.

 Konferans sonrasında imzalanan Berlin Antlaşması’na (1878) göre;

a) Büyük Bulgar Krallığı toprakları; Asıl Bulgar Prensliği, Doğu Rumeli (özerk) ve Makedonya olmak üzere üçe ayrılacak ve Osmanlı egemenliğine bırakılacak,
b) Bosna ve Hersek’in yönetimi geçici olarak Avusturya’ya bırakılacak,

c) Sırbistan, Karadağ ve Romanya bağımsız olacak,
d) Kars, Ardahan ve Batum Ruslara bırakılacak, Doğu Beyazıt Osmanlı Devleti’ne geri verilecek,
e) Rum ve Ermenilerin çoğunlukta olduğu yerlerde ıslahat yapılacak ve Avrupalı Devletler bu konuda bilgilendirilecek,
f) Girit’te yapılacak ıslahatların gözetimi İngiltere’ye bırakılacak

§ Önemi:

İlk kez çok sayıda azınlık Osmanlı’dan ayrılarak bağımsız olmuştur. Böylece Osmanlıcılık fikri geçerliliğini yitirmiştir.
 Tarihte ilk kez “Ermeni Sorunu” başladı. Bu sorun Batılı Devlerin müdahalesiyle uluslar arası bir sorun haline gelmiştir.
 İngiltere ve Fransa’nın Osmanlı’nın toprak bütünlüğünü koruma politikası sona erdi, parçalamaya yönelik siyaseti başladı.
 Osmanlı, Almanya’ya yakınlaşmaya başladı.
 Rusya’nın Akdeniz’e inmesi kısmen de olsa engellendi (Bulgaristan’ın yönetiminin Osmanlı’ya bırakılması ile).

Ø Osmanlı Devleti’nde Berlin Antlaşması’ndan Sonraki Durum

 II. Abdülhamit bu gelişmelerden sonra ülke içerisinde “İstibdat (Baskı) Devri”ni başlatmıştır.
 Fransa 1881’de Tunus’u işgal etti, Osmanlı buna müdahale edemedi.
 1855’ten bu yana alınan borçlar ödenemeyince alacaklı Avrupalı devletler, Duyun-u Umumiye (Genel Borçlar İdaresi)’yi kurarak Osmanlı’nın gelir kaynaklarına el koymuşlardır (Bu idare, Lozan’la kaldırılmıştır.).

Ø Mısır’ın İngiltere Tarafından İşgali (1882)


Þ 1869’da Süveyş Kanalı’nın açılması, Mısır’ın önemini arttırmıştı. Kanalın açılması sırasında İngiltere finansör devlet görevi görmüş ve Osmanlı’ya kredi açmıştı.
 Senetlerin ödenememesini bahane ederek İngiltere Mısır’ı işgal etti. Bu gelişme Osmanlı - İngiliz ilişkilerinin bozulmasına neden oldu.
 Osmanlı Almanya’ya yakınlaşmaya, İngiltere de Rusya’ya yakın bir siyaset izlemeye başladı.

Þ Bu yakınlaşma doğrultusunda Almanya, Bağdat - Berlin Demiryolu’nun inşasına başladı (hammadde elde etmek için).

Ø Girit Sorunu


Þ Yunanlılar 1897’de Girit’te çıkan bir isyanı bahane ederek adaya asker çıkardılar.
 Osmanlı Devleti Avrupalı devletlerin olaya karışmaması için 1878 Halepa Fermanı’nı yayınlayarak Giritli Rumlara bazı haklar tanıdıysa da bunlar bir işe yaramamış ve isyanlar devam etmiştir.
 Bunun üzerine Osmanlı, Yunanistan’a savaş açtı. Osmanlı Ordusu, Dömeke Meydan Muharebesi’nde Yunan ordusunu yendi, Atina yolu Osmanlılara açıldı. Batılı devletlerin aracılığıyla Yunanistan’la antlaşma yapıldı.

İstanbul Antlaşması (1898)

a) Girit, Osmanlı Devleti’nde kalacak, yönetimine Rus asıllı bir vali atanacak (özerklik),
b) Yunanlılar, Osmanlı Devleti’ne savaş tazminatı ödeyecek
NOT-1: Bu antlaşma, Girit’in elden çıkması için atılmış ilk adımdır.
NOT-2: Yunanistan, II. Meşrutiyet’in ilanından hemen sonra 1908’de Girit’i topraklarına katmıştır.
 XX. yüzyıla gelindiğinde II. Abdülhamit’e karşı İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin çalışmaları hızlanmıştır.
 Balkan ayaklanmaları artmış, ülke Batılı devletlerin açık pazarı haline gelmiş, Duyun-u Umumiye İdaresi’nden dolayı gelir kaynaklarının azalması ekonomik durumu da bozmuştu.
 İttihat ve Terakki Partisi’nin çalışmaları ve diğer gelişmelerin de etkisiyle II. Abdülhamit Meclis-i Mebussan’ı açarak II. Meşrutiyet Dönemi’ni başlattı (1908).

19. YÜZYIL ISLAHATLARI
Bu dönem ıslahatları her alanda yapılmıştır. Askeri ve mali alanda düzeltmeler yapılırken siyasi ve hukuki yapıyı çağdaşlaştırma yolunda da önemli adımlar atılmıştır.
 Bu yüzyılda geçmiş dönemlerden farklı olarak yenilik isteyen aydınlar sınıfı ortaya çıkmıştır (Jön Türkler).

Þ Bazı ıslahatlar Avrupalı devletlerin baskısı ve isteğiyle yapılmıştır.
 Bu dönem ıslahatları devlet politikası haline getirilmiş ve ilk kez padişahın yetkileri kısıtlanmıştır. Ayrıca ilk kez hukukun üstünlüğü ilkesi kabul edilmiştir.
İlk kez Osmanlı’da parlamenter dönem başlamış ve halk ilk kez yönetime katılmıştır.
 Bu ıslahatlarla daha köklü yenilikler getirilmiştir. Amaç; yapıyı sağlamlaştırırken, devletin çöküşünü ve parçalanmasını önleyebilmektir.
Ø II. Mahmut Dönemi Islahatları (1808 – 1839)
 II. Mahmut kendisinden önceki ıslahatçıların aksine sadece düzenin aksayan yönlerini düzeltmeye çalışmamış, zaman içerisinde işlevini yitirmiş olan kurumları ortadan kaldırarak yerine yenilerini kuran bir padişah olmuştur.
 Bu dönemde devlet, ülke, eğitim - öğretim ve askerlik alanlarında ıslahatlar yapılmıştır.
 Ekonomik alanda ise Batılı devletlerin kıskacı ve kredi vermemesi nedeniyle istenilen başarı sağlanamamıştır.

§ Devlet Yönetiminde Yapılan Yenilikler
 Orhan Bey Dönemi’nde kurulmuş olan Divan kaldırılarak Nazırlıklar (Bakanlıklar) kuruldu (Heyet-i Vükela) .
İçişleri (Sadaret Kaymakamı), Dışişleri (Reisül Küttab), Maliye (Defterdar) ve Evkaf Bakanlıkları kuruldu.
 Sadrazamlık, başbakanlığa dönüştürüldü.
 Devlet memurlukları ve dış olmak üzere ikiye ayrıldı.
 Yenilikler için önerilerde bulunmak üzere meclis ve komisyonlar kuruldu.
 Memurların tıraşlı olmaları, fes ve pantolon giymeleri zorunlu hale getirildi.
 Hediye ve rüşvet yasaklandı.
 Halk arasında din farkı gözetilmediği açıklandı (II. Mahmut; “Tebaamdan Müslümanları camide, Hıristiyanları kilisede Musevileri de havrada görmek isterim” demiştir.).
 II. Mahmut, resmini yaptırarak devlet dairelerine astırdı.
 Memurların terfi, tayin ve görevden alınmaları esasa bağlandı (Rütbe ve nişan sistemi getirildi.).
Tımar sistemi kaldırılarak memurlar maaşa bağlandı.

Þ Mülki işleri (bürokrasiyi) düzenlemek için Dar-ı Şura-i Bab-ı Ali, adalet işlerini düzenlemek için de Meclis-i Vala-i Ahkam-ı Adliye kurulmuştur. Bunlar gerektiğinde günümüzdeki Yüce Divan, Danıştay, Yargıtay gibi kurumların görevini yerine getirmiş, kişi ile hükümet arasındaki anlaşmazlıkları çözmüş ve devlet memurlarını yargılayabilmişlerdir.
Müsadere (mülkiyete el koyma) sistemi büyük ölçüde kaldırıldı.

Ülke Yönetiminde Yapılan Yenilikler

Ayanlıklar kaldırıldı.
Güçlü bir merkeziyetçilik benimsendi.
 Büyük eyaletler illere ayrıldı ve merkezden maaş alan valiler atandı.
 Vergiye esas olmak üzere mülk sayımı yapıldı (Özel mülkiyet hakkının ortaya çıkması için).
İlk kez Posta ve Karantina teşkilatları kuruldu.
İlk defa Köy ve mahallelere muhtarlar atandı.
 II. Mahmut, ülke içerisine geziler düzenledi.
 Yurt dışına yapılan seyahatlerde ilk kez pasaport uygulaması başlatılmıştır.
§ Eğitim ve Öğretim Alanında Yapılan Yenilikler
 Medreselerin yanında Batı tarzı eğitim yapan okullar açıldı. Bu durum imparatorluk içinde kültür çatışmalarının başlamasına neden oldu.

NOT: Eğitimde oluşan bu ikilik 1924’te çıkarılan Tevhid-i Tedrisat (Eğitim - Öğretimde Birlik) Kanunu ile kaldırılmıştır.

Þ İstanbul’da ilköğretim ilk kez zorunlu hale getirildi ancak başarılı olunamadı.
NOT: Dini içeriği yoğun olan ilköğretim zorunlu hale getirilerek, ilmiye sınıfının yeniliklere karşı tutumu değiştirilmek istenmiştir.
 Yüksek öğrenime öğrenci yetiştirmek amacıyla Rüştiyeler (ortaokullar) ve Mekteb-i Ulum-u Edebiyeler (orta dereceli okullar) açıldı.
 Devlet memuru yetiştirmek amacıyla Mekteb-i Maarif-i Adliye açıldı (Enderun kapatıldı.).
 Öğrenim dili Fransızca olan Tıphane-i Amire adıyla ilk Tıp Fakültesi ve Mekteb-i Harbiye (Kara Harp Okulu) okulları açıldı (Aynı zamanda Mızıka-i Hümayun adıyla Askeri Bando Okulu açıldı.).
 Avrupa’yı yakından tanımak ve yenilikleri izlemek amacıyla Avrupa’ya ilk kez öğrenci gönderilmiştir (Londra, Paris, Viyana).
 Yabancı dil eğitimine önem verilmiş ve yabancı dil bilen Müslüman çevirmenler yetiştirilmiştir (Tercüme Odası kurulmuştur.).
 Avrupa tarzı müzik serbest bırakılmıştır.
Takvim-i Vaka-i adıyla ilk resmi gazete çıkarıldı.

§ Askeri Alanda Yapılan Yenilikler

 İlk olarak Sekban-ı Cedit Ocağı kuruldu. Alemdar’a karşı yapılan isyan sırasında bu ocak kapatıldı. Bunun yerine Eşkinci Ocağı kuruldu, ancak o da kapatıldı.
 Yeniçeri Ocağı’nda eğitim zorunlu hale getirildi.
 Ulufe alım - satımı yasaklandı.
 1826’da Yeniçeri Ocağı kaldırıldı (Vaka-i Hayriye).

NOT: Yeniçeri Ocağı’nın kapatılmasıyla, padişahlar yeniden yönetime egemen olmaya başlamışlardır. Ayrıca bu ocağın kapatılmasıyla yeniliklerin önü açılmıştır.
 Yeniçeri Ocağı’yla beraber, onun içinde giderek güçlenen Bektaşilik Tarikatı da kapatıldı.
Asakir-i Mansure-i Muhammediye adıyla Avrupai tarzda yeni bir ordu kuruldu.
 Eyaletlerde tımarlı sipahilerin ortadan kalkmasıyla doğan askeri boşluğu doldurmak için Redif Birlikleri kurulmuştur (1834).
 1831’de askeri amaçlı olarak Anadolu ve Rumeli’de ilk erkek nüfus sayımı yapıldı.

Þ Askerlik işlerini düzenlemek için Dar-ı Şura-i Askeri adlı meclis açılmıştır.
 Ordunun yönetimi için Seraskerlik (Başkomutanlık) makamı kurulmuştur.
Mekteb-i Harbiye adlı yüksek askeri okul açılmıştır.
Mızıka-ı Hümayun adlı askeri bando okulu kuruldu (Mehterhane kapatıldı).

§ Ekonomik Alanda Yapılan Yenilikler

Yerli malı kullanılması teşvik edilmiştir.
 Ordunun ihtiyaçlarını karşılamak için fabrikalar kurulmuştur (Feshane ve Bez (Çuha) Fabrikaları).
 Osmanlı tüccarlarının Avrupalı tüccarlarla rekabet edebilmeleri için gümrük vergilerinde kolaylık sağlanmıştır.
 1838 Balta Limanı Antlaşması ile önce İngilizlere ardından da diğer Avrupalı devletlere Osmanlı ülkesinde çok düşük vergi karşılığında ticaret yapma hakkı verilmiştir. Bu gelişme Osmanlı pazarlarının ithal mal istilasına uğramasına neden olmuştur.

Ø Abdülmecit Dönemi Islahatları (1839 - 1861)
F TANZİMAT FERMANI (GÜLHANE HATTI HÜMAYUNU - 3 KASIM 1839)
§ Tanzimat Fermanı’nın İlanını Gerektiren Nedenler:
 Mısır ve Boğazlar meselesinin uluslararası bir boyut kazanması,
 Batılı devletlerin Osmanlı Devleti üzerindeki etkisi (Osmanlı’nın İngiltere ve Fransa’nın desteğini alabilme düşüncesi),
 Osmanlı’nın ülkeyi çağdaşlaştırma düşüncesi,
 Avrupalı devletlerin azınlıkları kullanarak Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışmasını önlemek,
 Fransız İhtilali sonucunda ortaya çıkan düşünce akımlarına karşı devletin parçalanmasına engel olma düşüncesi (azınlıkların isyanını engelleyebilmek)
F Abdülmecit (1839 - 1861), II. Mahmut Dönemi’nde yapılan yenilikleri devam ettirme düşüncesindeydi. Bu nedenle ilk iş olarak Londra Büyükelçiliği’nde bulunmuş olan Mustafa Reşit Paşa’yı Hariciye (Dışişleri) Nazırlığı’na getirdi. Tanzimat Fermanı’nın hazırlanmasını istedi.

F Buna göre;
 Kimse yargılanmadan cezalandırılmayacak, öldürülmeyecek, mahkemeler açık olacak ve yasalar herkese eşit uygulanacak

NOT-1: Bu maddeyle padişahın yetkisi sınırlandırılmış, padişahın üzerinde kanun gücü kabul edilmiştir. Yani padişah hukukun üstünlüğü ilkesini kabul etmiştir.
NOT-2: Böylece İlk kez Batı tarzı mahkemeler (Nizamiye Mahkemeleri) kurulmuştur.
 Tüm halkın can, mal, namus ve ırz güvenliği sağlanacak,

NOT: Osmanlı Tarihi’nde ilk defa Müslüman – Gayrimüslim eşitliği kabul edilmiştir.
 Vergiler herkesin gücüne göre ve belirli yöntemlerle toplanacak,
 Askere alınmalar ve terhisler belirli kurallar içinde olacak
NOT-1: Böylece vergi vermek ve askerlik yapmak, vatandaşlık görevi haline geldi.
NOT-2: Askerlik işleri vatan hizmetine dönüştürülmüştür. Gayrimüslimlere de askerlik yapma zorunluluğu getirilmiştir.
 Herkes mal, mülk edinebilecek, satabilecek veya miras bırakabilecek,
Müsadere usulü kaldırılacak (Özel mülkiyet hakkı kabul edilmiştir.),
Rüşvet ve iltimas önlenecek,
 İşkence ve angarya kaldırılacak
 Ferman hükümlerine ve çıkarılacak kanunlara padişah da dahil herkes uyacak

NOT-1: Padişah; bu fermanı ilân ederek bizzat kendisi kendi yetkilerini sınırlandırmıştır.
NOT-2: Bu hükümlere göre Tanzimat Fermanı ile yönetimde, maliyede, hukukta, askerlikte yenilikler yapıldığı söylenebilir.
NOT-3: Osmanlılarda halkın düşüncelerini yönlendiren gelişmeler olmadığından, Tanzimat Fermanı tabandan gelen istekle değil, padişahın lütfuyla yayınlanmıştır (Bu yönüyle Magna Carta’dan ayrılır.).
Ø Tanzimat’la Osmanlı’da ilk defa “Anayasal Devlet” anlayışı başlamıştır (hukukun üstünlüğü ilkesi benimsendiği için).
Ø Tanzimat Fermanı’yla beraber ülkede Avrupa tarzı hukuk kuralları geçerli olmaya başlamıştır.
Ø Tanzimat Fermanı içte ve dıştaki gelişmelerden dolayı tam anlamıyla uygulanamadıysa da devletin problemlerini gören ve buna çare arayan aydın sınıfın doğmasını (ilk Osmanlı aydın kadrosu) sağlamıştır (Jön Türkler - Genç Osmanlılar). Batılılaşma hareketleri yoğunlaşmıştır.
Ø Bu fermanla halkın devlete ve yöneticilere güven duyması sağlanmak istenmiştir.
Ø Bu ferman ile getirilen haklar gayrimüslim halkı tatmin etmemiş ayrıca Müslümanlar da azınlıklarla eşit olmaktan rahatsız olmuşlardır.
Ø Bu fermanın yayınlaması ile Osmanlıcılık fikir akımı oluşmaya başlamıştır.
Ø 1839’da fermanın ilanı ile başlayıp 1876’da I. Meşrutiyet’in ilanına kadar süren Tanzimat Dönemi’nde özellikle hukuk ve yönetim alanında olmak üzere çeşitli alanlarda ıslahatlar yapılmıştır.

§ Tanzimat’tan Sonra Abdülmecit’in Yaptığı Yenilikler

Þ Mısır ve Boğazlar meselesinin çözümünden sonra ülke içinde düzenlemelere ve yeniliklere başlandı.
 Tüm ülkeye gönderilen özel görevlilerle Tanzimat Fermanı’nın önemi anlatılmaya çalışıldı.
Yönetim, adli, mali ve eğitim alanlarında yeniliklere başlandı. Aktif bir dış politika izlendi. Avusturya ve Ruslara karşı İngiltere’nin dostluğu kazanıldı.

§ Yönetim Alanında Yapılan Yenilikler

Þ II. Mahmut’un kurmuş olduğu Meclis-i Ahkam-ı Adliye etkin duruma getirildi. Bu meclis, Tanzimat Devri’nin millet meclisi gibi çalıştı.
 Avrupa Hukuku’ndan yararlanılarak ceza, memurlar ve ticaret kanunları hazırlandı.
 Avrupa etkisiyle Nizamiye - Adliye mahkemeleri kuruldu.
 1851’de İstanbul’da ilk Belediye Örgütü kuruldu.
 Merkezden maaş alan valiler, askerlik ve güvenlik işleri için komutanlar, mali işler için de memurlar atandı.


Þ İllerde üyeleri halk tarafından seçilen ve illerin yönetiminde valiye yardımcı olmaktan sorumlu olan “İl Genel Meclisleri” kuruldu.
 Askerlik işleri düzene sokularak vatandaşlık görevi haline getirildi.
 Gayrimüslimlerin de askere alınması uygulanmak istenmişse de başarılı olunamadı. Bu nedenle dileyenlere askere gitmeme karşılığında bedel ödeme kuralı getirildi (Nakdi Bedel Usulü).
 Nizamiye (mecburi) askerlik süresi 5 yıl ile sınırlandırılmıştır.
“Zaptiye Örgütü” adıyla ilk kez Polis teşkilatı kuruldu (10 Nisan 1845).
 1854’te Jandarma Teşkilatı kuruldu.
 1859’da liman ve kıyıların güvenliğini sağlamak için Rüsumat Emaneti adıyla ilk Sahil Güvenlik Örgütü kuruldu.

§ Ekonomik Alanda Yapılan Yenilikler

 II. Mahmut’un kurmuş olduğu Maliye Bakanlığı etkin duruma getirildi.
 Vergiler herkesin kazancına göre toplanmaya başladı, vatandaşlık görevi haline getirildi.
“İltizam Usulü” kaldırılarak “Muhassıllık Meclisleri” kuruldu. Halktan vergi toplama görevini bu meclis üstlenmiştir.
Cizye’nin belirlenmesi işi patrikhaneye bırakıldı.
“Kaime-i Mutebere” adıyla ilk kâğıt para bastırıldı (1840). Ancak karşılığı bulunamadığı için tekrar madeni para usulüne geçildi.
 1844’te Mecidiye adlı madeni para basılmıştır.
 Alınan dış borçlar ödenemez hale gelmiştir (İlk kez Kırım Savaşı sırasında alınmıştı.).
 1847’de Bank-ı Dersaadet adıyla ilk Osmanlı Bankası kuruldu.
 1860’ta ilk demiryolları yapıldı (İzmir – Turgutlu arasında). Ancak bu hat Abdülaziz Dönemi’nde kullanıma açılmıştır.
 Boğazlarda vapur işletmeciliği yapmak üzere Şirket-i Hayriye adıyla ilk denizyolu işletmesi kuruldu.
§ Eğitim – Öğretim ve Kültür Alanında Yapılan Yenilikler

 Bu alanda programlar hazırlamak için bir komisyon kuruldu.
 Eğitimin düzenlenmesi ve kontrolü için Meclis-i Dalim-i Maarif-i Umumiye (Genel Eğitim Bakanlığı) kuruldu (1857).

Þ 1859’da devletin yönetici (kaymakam, müdür) ihtiyacını karşılamak için ilk siyasal bilgiler fakültesi olan “Mülkiye Mektebi” açıldı.
 1848’te “Darülmuallimin” adıyla ilk erkek öğretmen okulu açılmıştır.
 1850’de Osmanlı eğitim tarihinde Avrupai mektep planında yapılan ilk modern eğitim kurumu olan Darülmaarif açılmıştır. Darülmaarif’de dönemin rüştiyelerinden daha ileri bir öğretim metodu ve müfredat programı uygulanmıştır.
 Hıristiyanların din adamı ihtiyacını karşılamak amacıyla “Heybeliada Ruhban Okulu” açıldı.
 1859’da İstanbul’da ilk Kız Rüştiyesi (ortaokul) açıldı (Kız öğrenciler ilk kez okullara alındı.).
 1860’ta “Telgraf Mektebi” açıldı.
 1845’te Harp Okulları’na öğrenci yetiştirmek amacıyla Askeri Liseler (İdadiler) açıldı.
 Avrupa’ya öğrenci gönderilmesine hız verildi.
Batıyı tanıyan, ülke sorunlarını gören aydınlar yetiştirildi.
 Batı’daki bilimsel gelişmelerin takip edilebilmesi için “Encümen-i Daniş” (Bilim Heyeti) oluşturuldu.
 1841’de, ilk yarı resmi gazete olan “Ceride-i Havadis” çıkarıldı.
 1860’ta Agah Efendi ile Şinasi tarafından ilk özel gazete olan “Tercüman-ı Ahval” çıkarıldı.

Ø ISLAHAT FERMANI (1856)
 Bu fermanın yayınlanmasındaki amaç; Kırım Savaşı sonrasında yapılacak Paris Barış Konferansı’nda İngiltere ve Fransa’nın desteğini almaktı (Batılı devletlerin baskısı).
 Ayrıca bu fermanla özellikle Rusya’nın Osmanlı’nın içişlerine karışarak azınlıkları kışkırtmasını önlemek amaçlanmıştır. Avrupalı devletlerin baskısı ile kabul edilen bu ferman yine de onların içişlerimize karışmasını önleyememiştir.

 Tanzimat Fermanı’nda azınlıkların durumuna kesin çözüm getirilememişti. Bu nedenle Islahat Fermanı, Osmanlı halkından çok, gayrimüslim halka çeşitli haklar tanımıştır. Buna göre;
 Halkın can, mal, namus ve ırz güvenliği sağlanacak,
 Mahkemeler herkese açık yapılacak, karma mahkemeler kurulacak, her sanık kendi inancına göre yemin edebilecek ve keyfi cezalar verilmeyecek,

· Hıristiyanların şahitliği mahkemelerde kabul edilecek,
 Müslümanlar ve gayrimüslimler kanun önünde eşit olacak,
 Karakollar ve hapishaneler ıslah edilecek,
 Gayrimüslimler de devlet memurluklarına, askeri hizmetlere ve okullara alınacak (Böylece en önemli ayrılık giderilmiştir.)
NOT-1: Bu maddeyle Cizye vergisi kaldırılmış oluyordu. Ancak gayrimüslimlerden askere gitmek istemeyenler için “Nakdi Bedel” usulü kabul edilmiştir.
NOT-2: Azınlıkların Türk okullarında okuyabileceği, kendi dillerinde eğitim yapan okullar açabileceği de bu fermanla hükme bağlanmıştır.
 Vergiler herkesin gelirine göre toplanacak ve iltizam sistemine son verilecek,
 Gayrimüslimlere din ve vicdan özgürlüğü tanınacak; kilise, mezar, okul, hastane ve manastır gibi yerlerin tamiri ve yenilerinin yapılmasına izin verilecek,
 Resmi yazışmalarda gayrimüslimlere küçük düşürücü söz ve deyimler kullanılmayacak,
 İşkence, dayak ve angarya kaldırılacak,
 Rüşvet ve kayırma kaldırılacak,
 Gayrimüslimler de belediye ve il genel meclislerine üye olabilecek (siyasi imtiyaz verilmiştir.),
 Yabancı uyruklular da vergisini vermek şartıyla mal mülk edinebilecek,
 Herkes şirket ve banka gibi ticari nitelikli kurumlar açabilecek,
 Patrikhane ıslah edilecek ve patrikler, ömür boyu bu makama seçilebileceklerdir.

NOT-1: Islahat Fermanı’ndan Osmanlı’nın en büyük beklentisi; devletin büyüklüğünü korumak, Batılı devletlerin içişlerine karışmasını önlemek ve azınlıkların devlete bağlılıklarını artırmaktı (Osmanlıcılık düşüncesi). Ancak fermanın Paris Konferansı kararlarına eklenmesi, Batılı devletlerin Osmanlı’nın içişlerine müdahalesini kolaylaştırmıştır.
NOT-2: Bu ferman Hıristiyanların ekonomide güçlenmesine neden olmuş ve ticari hayatta daha etkin hale gelmelerine zemin hazırlamıştır.
NOT-3: Bu ferman dini özgürlükleri devlet güvencesi altına almıştır.
NOT-4: Azınlıkların Müslümanlardan daha fazla hakka sahip olmasından dolayı Müslüman halk bu fermandan rahatsız olmuştur.
NOT-5: Bu ferman, azınlık isyanlarını engelleyemediği gibi Avrupalı devletlerin içişlerimize karışmalarını da önleyememiştir.

Ø Abdülaziz Dönemi Islahatları (1861 - 1876)

 1863’te Galatasaray Sultanisi (Lisesi) açıldı.
 1863’te Bank-ı Osman-i Şahane (Osmanlı Bankası) kuruldu.
NOT: Para basma yetkisine sahip olan bu banka Osmanlı Devleti’nin Merkez Bankası gibi çalışmıştır.
 1864’te kimsesiz çocuklara sanayi alanında eğitim vermek üzere “Islahhane Mektebi” açıldı.
 Dışarıdan borç para alınarak dünyanın üçüncü büyük donanması inşa edildi.

Þ 1868’de Meclis-i Ahkam-ı Adliye ikiye bölündü. “Divan-ı Ahkam-ı Adliye” (Yargıtay) ve “Şuray-ı Devlet” (Danıştay) isimli iki yüksek mahkeme oluşturuldu.
 1864’de, çıkarılan “Vilayet Nizamnamesi” ile ülke; vilayet, liva (sancak), kaza ve köy şeklinde teşkilatlandırıldı. 1871’de kaza ile köy arasında “Nahiye” denilen başka bir idari birim oluşturuldu.
 1869’da Süveyş Kanalı açıldı.
 1870’de Darülfünun (üniversite) açıldı.
 Dolmabahçe Sarayı tamamlandı.
 1872’de ilk resim sergisi Şeker Ahmet Paşa tarafından açılmıştır.
 1873’te kimsesiz ve yetim çocuklara eğitim vermek üzere Darüşşafaka Lisesi açıldı.
 1869’da çıkarılan Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ile ilk kez yabancıların okul açmasına izin verildi.
 1870’te “Darülmuallimat” adıyla ilk kız öğretmen okulu açılmıştır.
 Abdülaziz’in son zamanlarında Genç Osmanlılar (Jön Türkler) hareketi başladı.
Mecelle adlı medeni kanun kitabı Ahmet Cevdet Paşa tarafından hazırlanmaya başladı (1868).
 1867’de tarımsal alanda destek sağlamak için Ziraat Bankası’nın temeli sayılan Memleket Sandıkları (Emniyet Sandığı) kurulmuştur.
 1862’de ilk posta pulu basılmıştır.

Ø II. Abdülhamit Dönemi Islahatları (1876 - 1909)

§ Kanun-i Esasi (1876)
 Tanzimat Fermanı’yla başlayan Osmanlılardaki anayasal devlet anlayışı Kanun-i Esasi’nin kabulü ile meşruti yönetime geçişi sağladı.

Meşrutiyetin ilan edilmesinde;

F Yeni Osmanlıların (Genç Osmanlılar) padişaha baskı yapmaları,
F Avrupalı devletlerin, azınlık sorununu bahane ederek devletin içişlerine karışmasını önlemek,
F Osmanlıcılık düşüncesiyle azınlık (bağımsızlık) isyanlarını durdurmak,
F Azınlıkları yönetime katarak, birlik ve beraberliği sağlamak böylece devletin bütünlüğünü korumak,
F 1876’da Avrupalı devletlerin katılımıyla düzenlenen İstanbul (Tersane) Konferansı’nda aleyhimize kararlar çıkmasını engellemek,

F Osmanlı halkının yönetime katılmasını sağlamak etkili olmuştur.
NOT: Türk Tarihi’nde ilk kez bir anayasa hazırlanarak halk hükümdarın yanında yönetime ortak olmaya başladı. Osmanlı halkı ilk defa sınırlı da olsa seçme ve seçilme hakkını kullanmıştır. Ayrıca Kanun-u Esasi; Türk tarihinin Avrupa tarzındaki ilk anayasasıdır.

§ I. Meşrutiyet’in Özellikleri
Þ İki meclis vardır;  
F Ayan Meclisi; Padişahın seçmiş olduğu üyelerden oluşan meclistir. Bu üyelerin ömür boyu görevde kalabilme hakları vardı.

F Mebusan Meclisi;

 Halkın seçtiği mebuslardan oluşan meclistir.
 Yürütme yetkisi padişah ve hükümete aittir.
 Hükümet, padişaha karşı sorumludur.
 Yasama yetkisi meclise aittir.
 Mebusan Meclisi padişahın izniyle kanun teklifi hazırlayabilir.
 Kanunların yürürlüğe girmesinde son söz padişaha aittir.
 Padişahın meclisi açma kapatma yetkisi vardır.

NOT: Bu nedenle Osmanlı’da görülen meşruti yönetim mutlak meşrutiyettir.
 Her 50.000 kişiye bir milletvekili seçme hakkı verilmiştir. Ayrıca 4 yılda bir seçim yapılacaktır.
 Seçimlerde sadece erkekler oy kullanabilir.
NOT-1: Osmanlı Devleti, meşruti yönetimde azınlıklara da temsil hakkı tanımıştır. Bu yönüyle İngiltere gibi birçok Batı ülkesinden daha önce demokratikleşme sağlanmıştır.
NOT-2: I. Meşrutiyet Dönemi’nde oluşturulan mecliste azınlık mebusların kendi haklarını koruma siyaseti gütmeleri ve imparatorluk adına meclisten önemli kararların çıkmaması bu meclisin kapatılmasında temel etken olmuştur.

Ø Bu dönemde ayrıca;

 1881’de “Muharrem Kararnamesi” imzalanarak alacaklı ülkelere belli devlet gelirlerini toplama imtiyazı verildi. Böylece; 1881’de Duyun-u Umumiye Teşkilatı (Genel Borçlar İdaresi) kuruldu (Osmanlı Devleti ekonomik bağımsızlığını kaybetmiştir.).
 İstanbul - Bağdat demiryolu yapılmıştır.
İlk tramvay hatları kuruldu.
 Köylüye kredi sağlayarak tarımsal üretimi geliştirmek için Ziraat Bankası açılmıştır (1888).
Sanayi-i Nefise Mektebi (Güzel Sanatlar Okulu) açılmıştır (1881).

Þ Ticaret Mektebi, Hukuk Mektebi ve Mühendis Mektebi açılmıştır.
İlk kez Kız Sanat Okulları (Kız Sanayi Mektepleri) açıldı.
 Özürlüler için ilk kez eğitim kurumları açılmıştır.
 Ekonomide gelişmeyi sağlamak için bütün ülkedeki tütün alım, satım ve işletme tekeli “Regie” adıyla Alman - Fransız şirketine verilmiştir (1883).
 Mecellenin tamamlanmasına çalışılmıştır.
 Darülfünun yeniden düzenlenmiştir.
 Meşrutiyeti yeniden ilan etmek amacıyla İttihat ve Terakki adıyla gizli bir dernek kurulmuştur. Daha sonra parti şekline dönüşmüştür (1889).
 Mustafa Kemal’in Şam’da kurduğu sonra Selanik’te şubesini açtığı Vatan ve Hürriyet Cemiyeti, İttihat ve Terakki Derneği ile birleşerek daha güçlü bir cemiyet oluşturuldu.
 İttihat ve Terakki Partisi’ne karşı, Ahrar Fırkası kurulmuştur.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder