9 Nisan 2014 Çarşamba

LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI

LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI
(24 TEMMUZ 1923)
 Mudanya Ateşkesi’nden sonra Türkiye barış konferansı için çeşitli hazırlıklara girmiştir.
 Bu dönemde; konferansın toplanma yeriTürkiye’yi temsil edecek kişinin belirlenmesive konferansta görüşülecek konuların tespit edilmesi görüşülmüştür.
 İtilaf Devletleri barış konferansı için Lozan’ı (İsviçre) önerince, TBMM, Lozan ile Türkiye arasında haberleşmenin zor olacağını söyleyerek İzmir’i önerdi.

NOT: TBMM’nin amacı; Mustafa Kemal Paşa’nın görüşmelere doğrudan müdahale edebilmesini sağlamaktı.
NOT: Devletler arası geleneklere göre barış görüşmeleri tarafsız bir devletin şehrinde yapılması gerektiğinden Lozan kabul edilmiştir.
 Görüşmelere Bakanlar Kurulu (Vekiller Heyeti) Başkanı Rauf Bey katılmak istedi. Fakat kendisi daha önce Mondros Ateşkesi’ni imzaladığı için siyasal gelenek açısından uygun görülmedi.
 Onun yerine konferansa Türkiye’yi temsilen, Mudanya Ateşkes Antlaşması’nda Türkiye’yi başarılı bir şekilde temsil ederek diplomatik bir zaferin altına imza atan İsmet Paşa, Dışişleri Bakanlığı’na getirilerek baş temsilci olarak gönderilmiştir (İsmet Paşa, Dışişleri Bakanı Yusuf Kemal Bey (Tengirşenk) istifa ettikten sonra bu göreve gelebilmiştir.).
 TBMM, Lozan’a gidecek İsmet Paşa başkanlığındaki heyetten, Kapitülasyonlar ve Ermeni Yurdu (Azınlıklar) konularında kesinlikle taviz verilmemesini istemiş, diğer konularda Ankara’yla irtibat kurularak esnek davranılabileceğini belirtmiştir.
NOT: Azınlıklar ve kapitülasyonlar konusunda Türk tarafının kesin tavrını koyması, tam bağımsızlıktan ödün verilmeyeceğini gösterir.
 İsmet Paşa başkanlığındaki Türk heyetinin konferansta en çok üzerinde durduğu ilkelerdevletlerin eşitliği ve tam bağımsızlıktır

Þ Konferansa; İngiltere, Fransa, İtalya, TBMM Hükümeti, Yunanistan, Sovyet Rusya, Japonya, Bulgaristan, Romanya, Yugoslavya, Belçika ve Portekiz doğrudan katılırken,ABD görüşmelere katılmamış sadece gözlemci göndermiştir.
 Konferansta TBMM temsilcilerini en fazla uğraştıran devletler başta İngiltere olmak üzereİtalya ve Fransa’dır.

 Konferansa;

Sovyet Rusya, Japonya ve Bulgaristan “Boğazlar” konusunda,
Bulgaristan, Romanya ve Yugoslavya “Borçlar” konusunda,
Belçika ve Portekiz “ticaret” ve “iskan (yerleşme)” konularında katılmıştır.

 İsmet İnönü, Lozan Konferansı’nın iç tüzük çalışmalarında Türkçe’nin resmi konferans dili olmasını, “Karadeniz’e kıyısı olan devletler” ifadesi yerine bu devletlerin isimlerinin yazılmasını, komisyon başkanlıklarından birinin de Türkiye’ye verilmesini önermiştir.
NOT: İsmet İnönü, bu önerileriyle konferansta uluslar arası eşitlik kurallarına uyulmasını sağlamaya çalışmıştır.
 I. Konferans Dönemi 20 Kasım 1922’de başladı. Boğazlar, Ermeni Yurdu,
Kapitülasyonlar (en önemlisi), Musul Sorunu, Osmanlı Borçları, İstanbul’un İtilaflarca boşaltılması, Yunanistan’ın Karaağaç’ı vermek istememesi ve Savaş tazminatı konularında antlaşma sağlanamadığı için görüşmeler 4 Şubat 1923’te kesildi.
 Türk Heyeti bu gelişmeler üzerine Ankara’ya döndü ve Türk Ordusu alarma geçirilerek,Musul ve Boğazlar üzerine yürümek için hazırlıklara başladı.
NOT: Görüşmelere ara verildiği dönemde, iç politikada bağımsız, milli bir ekonomi sisteminin benimsendiği “İzmir İktisat Kongresi” düzenlenmiştir (18 Şubat 1923).
 Ancak her iki taraf da yeni bir savaşı göze alacak durumda değildi. İtilaf Devletleri’nin isteğiyle 23 Nisan 1923’te görüşmelere yeniden başlandı ve 24 Temmuz 1923’te Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasıyla sona erdi.

 Antlaşmanın Maddeleri:

A) SINIRLAR

§ Rus Sınırı:

Sovyet Rusya ile imzalanan Moskova ve Kafkas Cumhuriyetleri ile imzalanan Kars Antlaşması (1921) ile belirlenen sınır kabul edildi.

§ İran Sınırı:

1639 Kasr-ı Şirin Antlaşması ile belirlenen sınır aynı şekilde kabul edildi.

§ Suriye Sınırı:

Fransa ile imzalanan 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Antlaşması ile çizilen sınır kabul edildi (1939’da Hatay’ın Anavatan’a katılmasıyla bugünkü şeklini almıştır.).

§ Irak Sınırı:

Musul – Kerkük Sorunu yüzünden çözümlenemedi. Türkiye ile İngiltere arasında 9 ay içerisinde çözümlenmek üzere ileri bir tarihe ertelendi.
5 Haziran 1926’ta imzalanan “Ankara Antlaşması” ile Musul, İngiltere mandasındaki Irak Hükümeti’ne bırakıldı.
Lozan’da çözüme kavuşturulamayan, sonraya bırakılan tek konu Musul Sorunu olmuştur.
NOT: Lozan Barış Antlaşması’nda bugünkü şekliyle belirlenen tek sınırımız Batı Sınırı olmuştur.

§ Bulgaristan Sınırı:

1913 İstanbul Antlaşması ve Bulgaristan’ın I. Dünya Savaşı sonunda yaptığı Nöyyi Antlaşması ile belirlendiği gibi kaldı.
Bulgaristan, Nöyyi Antlaşması ile Batı Trakya’yı Yunanistan’a bırakmıştı. Burası bu nedenle geri alınamadı.

§ Yunanistan Sınırı:

   Mudanya    Ateşkesinde    öngörülğü    gibi
Mer Nehri sınır olmak üzere düzenlendi.
   Yunanistandan     savaş     tazminatı     yerine
Edirnenin Karaağ lgesi andı.

§ Adalar:

Bozcaada, Gökçeada (İmroz) ve Tavşan Adaları Türkiye’ye,
Rodos, Oniki Ada ve Meis İtalya’ya,
Kıbrıs İngiltere’ye,
Diğer bütün adalar Yunanistan’a bırakıldı. Fakat Yunanistan, Anadolu kıyılarına yakın olan adalarda silah ve asker bulunduramayacaktı.

B) KAPİTÜLASYONLAR

Tam bağımsızlığımızı engelleyen ve ülkemizi yarı sömürge durumuna düşürenyabancıların bu hakları bütünüyle ortadan kaldırıldı (bağımsız devlet anlayışı sağlandı.).
Türkiye’de bulunan yabancı ticaret kuruluşlarına (şirketlerine) Türk yasalarına uyma zorunluluğu getirilmiştir.

C) BOĞAZLAR

Yönetimi, Milletler Cemiyeti’nin garantisinde, Türkiye’nin başkanlığındaki uluslar arası bir komisyona bırakıldı.
NOT: Bu komisyonda yer alan diğer devletler; İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Sovyet Rusya, Bulgaristan, Romanya, Yugoslavya ve ABD’dir.
Türkiye, Boğazların her iki yakasını 15’er km. mesafe ile askerden arındıracaktı.
Boğazlardan bütün dünya ticaret gemilerinin geçişi serbest, savaş gemilerinin geçişi ise sınırlı (tonaj ve gün olarak) olacaktı.

NOT-1: Yeni bir savaş tehlikesinin belirmesi halinde Türkiye, Boğazların çevresine askeri yığınak yapabilecek ve sorunu yeniden görüşmeye açabilecekti.
NOT-2: Boğazların yönetiminin uluslar arası bir komisyona bırakılması Türkiye’nin egemenlik haklarını zedeleyici niteliktedir.
NOT-3: Türkiye, 1936’da imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile Boğazlarda tam denetimsağlamıştır.
D) AZINLIKLAR

Türkiye’deki tüm azınlıkların Türk vatandaşı olduğu, Türkiye Devleti’nin kanunları ile güvence altında bulunduğu, bu nedenle dışarıdan herhangi bir şekilde koruyucularının bulunamayacağı kararı kabul edilmiştir.

NOT: Azınlık sorunu tamamen çözümlendiği için içişlerimize karışılma problemi de ortadan kalktı ve böylece tam bağımsızlığımız sağlanmış oldu. Ayrıca Doğu Anadolu’da bir Ermeni Devleti kurma projesi de tarihe karıştı.

E) NÜFUS MÜBADELESİ (DEĞİŞ - TOKUŞ)

Türkiye’deki Rumlar ile Yunanistan’daki Türklerin karşılıklı olarak değiş – tokuş edilmesi kararı alındı.
Yalnız Batı Trakya’daki (Gümülcine, Selanik) Türkler ile Bozcaada, Gökçeada veİstanbul’daki Rumların bu değişimin dışında tutulması, Yunanistan’ın ısrarı üzerine kabul edildi.

F) SAVAŞ TAZMİNATI (TAMİRATI)

I. Dünya Savaşı’nın galiplerine savaş tazminatı verilmedi.
NOT: Wilson İlkeleri, yenilen devletlerden savaş tazminatı almayı yasakladığı içintazminat, “tamirat masrafı” adıyla ifade edilmiştir.
Buna karşılık Türkiye, Anadolu’da büyük yıkımlara neden olan Yunanistan’ın savaş tamiratı ödemesini talep etti. Türkiye’nin bu isteğine karşılık olarak Yunanistan, Edirne’nin Karaağaç bölgesini savaş tamiratı olarak Türkiye’ye vermiştir.

G) DEVLET BORÇLARI (DIŞ BORÇLAR)

Osmanlı Devleti’nin 1854’ten itibaren aldığı dış borçlar, İmparatorluktan ayrılan devletlere de yüzölçümleri ve gelirlerine orantılı olarak bölündü.
Türkiye’nin payına düşen borçların, faizsiz taksitlerle ve Türk Lirası olarak kâğıt paraüzerinden ödenmesi kabul edildi.
Ayrıca dış borçların ödenmesi sırasında her türlü yabancı ekonomik denetim vegözetimine de son verilerek, 1881’de kurulmuş olan Duyun-u Umumiye (Genel Borçlar İdaresi) Komisyonu da kaldırıldı.
 Türkiye en son borcunu 1954te ödemiştir
NOT: Borçlar konusunda Türkiye’ye en fazla direnen devlet Fransa olmuştur.
H) YABANCI OKULLAR

Türkiye’deki bütün yabancı okulların Türk Milli Eğitim Bakanlığı’nın düzenleyeceği esaslara göre eğitim yapmaları kararlaştırıldı.
Türkiye’deki en fazla yabancı okul Fransızlara aitti.
1926’da Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Türk Hükümeti’ne bu konuda yeniden görüşme teklif etti. Türk Hükümeti, bu sorunun bir iç sorun olduğunu ve bu isteğin bağımsızlık anlayışına ters düştüğünü belirterek, Fransa’nın görüşme teklifini sert bir şekilde reddetmiştir.

İ) FENER RUM PATRİKHANESİ

Türk Hükümeti’nin bütün baskılarına ve ısrarlarına rağmen Patrikhane İstanbul dışına çıkartılamadı.
Ancak, Patrikhane Ekümen (evrensel) olmaktan çıkarıldı. Türkiye’nin dinsel kurumlarından biri haline getirildi (Siyasi ayrıcalıkları kaldırılmış oldu.).

1926’da Medeni Kanun’un kabulü ile Patrikhane’nin azınlıklar üzerindeki din dışı(evlenme, boşanma, miras paylaşımı vb.) yetkileri de tamamen sona erdirildi.

J) İSTANBUL’UN DURUMU

Lozan Barış Antlaşması’nın TBMM tarafından onaylanmasından 6 hafta sonra İstanbulve Boğazlardaki İtilaf Devletleri askerlerinin topraklarımızı boşaltması kararlaştırıldı.
Lozan Barış Antlaşması 23 Ağustos 1923’te II. TBMM tarafından onaylandı. İtilaf Devletleri 2 Ekim 1923’te İstanbul ve Boğazları boşaltmaya başladılar ve 6 Ekim 1923’te tamamen topraklarımızdan çekildiler. Aynı gün Türk ordusu halkın büyük sevgi gösterileri içerisinde İstanbul’a girmiştir.
Önemli Detaylar
Þ Lozan’da Aleyhimize Çözümlenen Konular:

 Batı Trakya, Ege Adaları, Hatave İskenderu(Suriye sınırı), BoğazlarPatrikhaneninİstanbul dışına çıkartılamaması  

Þ Aleyhimize Çözümlenen Ama Daha Sonra Lehimize Dönüştürülenler:

Boğazlar (Uluslar arası komisyonun kaldırılması - 1936)
Hatay ve İskenderun’un Türkiye’ye katılması – 1939)

NOT: Lozan’da Türkiye ve İngiltere arasında ikili görüşmelere bırakılan Musul (Irak) Sorunu daha sonra aleyhimize çözümlenmiştir.
 Lozan’da Lehimize Çözümlenen Konular:

 KapitülasyonlarAzınlıklar, Devlet Borçları, Sav Tazminatı, Yaban Okullar,İstanbul’uBoşaltılması

Þ Lozan’da Çözümlenen Ama Daha Sonra Uygulamada Sorun Olanlar:

 Musul, Hatay, Boğazlar, Rum Patrikhanesi
Yunanistan ile Nüfus Mübadelesi (1926 – 1930) ve Ege Adaları’nın silahsızlandırılması

Þ Lozan’da Tam Çözüme Kavuşmayan Konular:

 Musul, Hatay, Boğazlar, Rum Patrikhanesi
Lozan Barış Antlaşması’nın Önemi
ü Yeni Türk Devleti’nin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü tüm dünya devletleri tarafından tanındı.
ü Misak-ı Milli sınırları büyük ölçüde gerçekleştirildi.
ü Osmanlı Devleti’nin artık resmen sona erdiği belgelendi.
ü Devletler arası eşitlik ilkesine göre hazırlanması ve emperyalizme karşı başarılı olmasıyönüyle sömürge halindeki uluslara örnek olmuştur.
ü Geçerliliğini günümüze kadar koruyan uluslar arası bir antlaşmadır (Bu yönüyle de sömürge milletlere örnek olmuştur.).
ü Avrupa devletlerinin “Şark Meselesi (Doğu Sorunu)”ni kendi çıkarları doğrultusunda çözümledikleri Sevr Antlaşması’nı çürüten, Türk Milleti’nin bağımsızlık ve egemenlik haklarınıemperyalist devletlere kabul ettiren bir belgedir.
ü I. Dünya Savaşı’nı bitiren son antlaşmadır.


NOT: Mustafa Kemal, Lozan Barış Antlaşması için şu değerlendirmeyi yapmıştır; “Bu antlaşma, Türk milleti aleyhine asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması’yla tamamlandığı zannedilmiş büyük bir suikastın yıkılışını ifade eder bir vesikadır. Osmanlı Devri’ne ait tarihte örneği bulunmayan bir siyasi zafer eseridir.”

2 yorum:

  1. Çok sağol kardeşim. :)

    YanıtlaSil
  2. o kadar işime yaradı ki çok teşekkürler <3

    YanıtlaSil