27 Mart 2014 Perşembe

I. DÜNYA SAVAŞI

I. DÜNYA SAVAŞI
(1914 – 1918)
Ø Devletlerin karşılıklı silahlı mücadelesinden çıkıp, milletlerin topyekün savaşı haline gelen bu savaşa Dünya Savaşı denmesindeki temel neden, sebepleri ve sonuçları itibariyle dünya devletlerinin genelini etkilemesindendir.
Ø Balkanlar’da başlayan bu savaş, önce Avrupa’ya daha sonra da dünya geneline yayılacaktır.
Ø Yaklaşık dört yıl sürecek olan bu savaş, milyonlarca insanın ölümüne, büyük ekonomik kayıplara ve dünya üzerinde yeni askeri ve siyasi dengelerin oluşumuna neden olacaktır.
Ø Ekonomik, siyasi ve askeri gelişmelerden kaynaklanan bu savaşın nedenleri genel ve özel olarak ikiye ayrılmaktadır;

§ Genel Nedenler:

 1789 Fransız İhtilali sonucunda ortaya çıkan milliyetçilik akımının etkisi ve her milletin kendi milli devletini kurma düşüncesi
 Sanayi İnkılâbı sonrasında ortaya çıkan hammadde ve pazar arayışları (en önemli neden)
 Sömürgecilik faaliyetlerinin hızlanması ve bu durumun devletler arasında ekonomik rekabete ve bloklaşmalara neden olması (silahlanma yarışının hızlanması)

§ Özel Nedenler:

 Almanya ve İtalya’nın siyasi birliklerini tamamlamalarının Avrupa’nın siyasi dengesini değiştirmesi
 Almanya ve İngiltere arasındaki ekonomik rekabet
 Fransa’nın 1871 Sedan Savaşı sonucunda Almanya’ya kaptırdığı Alsas - Loren kömür havzasını geri almak istemesi
 Rusya’nın Osmanlı toprakları üzerindeki emelleri ve sıcak denizlere (Akdeniz’e) inmek istemesi
 Rusya’nın Balkanlarda izlediği Panslavizm (Slav birliği) politikasının Osmanlı, Almanya ve Avusturya – Macaristan imparatorluklarını rahatsız etmesi
 Almanya’nın Pangermenizm (Alman birliği) politikası ile Rusya’nın Panslavizm politikasının Doğu Avrupa topraklarında çakışması

Þ İtalya ve Avusturya – Macaristan İmparatorluğu arasındaki sınır çatışmaları (Kuzey İtalya üzerinde)
 Avusturya – Macaristan İmparatorluğu ile Sırbistan arasındaki sınır çatışmaları
 Avrupa’daki hanedan aileleri arasındaki çekişme (en az etkili neden)

§ I. Dünya Savaşı’nda Devletler

v Üçlü İttifak (Bağlaşma) Devletleri

Ø Almanya, Avusturya – Macaristan İmparatorluğu ve İtalya’nın 1882’de oluşturduğu gruptur.
Ø İtalya’nın Avusturya – Macaristan İmparatorluğu ile Adriyatik Denizi üzerindeki anlaşmazlığı ve Osmanlı topraklarının paylaşımında kendisine de pay verilmesi, bu gruptan İtilaf bloğuna geçmesine neden olmuştur (1915).
Ø Bu gruba daha sonra Osmanlı Devleti ve Bulgaristan katılacaktır.
NOT: Bulgaristan, II. Balkan Harbi’nde kaybettiği toprakları geri almak için İttifakların yanında savaşa girmiştir. İttifaklar da Almanya ve Osmanlı arasında kara bağlantısı sağlamak amacıyla bu devleti kendi yanlarında savaşa dâhil etmişlerdir.
v Üçlü İtilaf (Anlaşma) Devletleri

Ø İngiltere, Fransa ve Rusya tarafından 1907’de oluşturulmuştur.
Ø İtilaf Devletleri grubuna daha sonra Rusya’nın etkisindeki Balkan devletleri (Sırbistan, Yunanistan, Karadağ, Romanya), Uzakdoğu’da Almanya’nın güçlenmesini istemeyen Japonya, ticaret gemileri Almanya tarafından batırılan ABD ve taraf değiştiren İtalya da katılmıştır.
Ø Savaşın sonunda İtilaf devletlerinin sayısı 32’ye yükselmiştir (Portekiz, İspanya, Brezilya, Belçika, Hollanda ve Çin de bu savaşa katılmıştır.).
NOT: I. Dünya Savaşı’na en son katılan devlet Yunanistan’dır.
§ Savaşın Başlaması ve Yayılması

 28 Haziran 1914’te Avusturya – Macaristan İmparatorluğu veliahtı Fransuva Ferdinant’ın, Saraybosna ziyareti sırasında bir Sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesi üzerine Avusturya – Macaristan İmparatorluğu Sırbistan’a müdahale etti. Böylece I. Dünya Savaşı başlamış oldu.
 Rusya Sırbistan’ın, Almanya’da Avusturya – Macaristan’ın yanında yer alınca savaş Avrupa’ya yayıldı.
 Savaş başlayınca Japonya; Uzakdoğu’daki Alman sömürgesi olan Adalar’ı işgal etmiş ve savaştan çekilmiştir (savaştan çekilen ilk devlet).

§ Osmanlı Devleti’nin Savaş Öncesi Tutumu ve Savaşa Girişi

 Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı öncesinde; tarafsızlığını ilan etmiş, Boğazları kapatmış, genel seferberlik ilan etmiş, kapitülasyonları tek taraflı olarak kaldırmış ve Mebusan Meclisi’ni kapatmıştır.
 Savaşın dışında kalamayacağını anlayan Osmanlı Devleti siyasal yalnızlıktan kurtulmak amacıyla ittifak girişimlerinde bulundu. Ancak İngiltere ve Fransa Osmanlı’yı reddetti.

NOT: İtilaf Devletleri’nin Osmanlı’yı müttefik olarak istememelerinde; Osmanlı’nın askeri ve ekonomik güçsüzlüğü, Osmanlı topraklarını paylaşmak istemeleri, Rusya’nın Osmanlı üzerindeki emelleri etkili olmuştur.
 İtilaf Devletleri, Osmanlı Devleti’nin savaş sırasında tarafsız kalmasını istiyorlardı. Bu durumun nedenleri arasında;

F Boğazları kullanarak Rusya’ya ekonomik yardım göndermek istemeleri,
F Yeni cephelerin açılmasını önlemek istemeleri,
F İngiltere’nin Uzakdoğu sömürge yollarını güvenlik altında tutmak istemesi etkili olmuştur.


Þ Osmanlı Devleti, İtilaf Devletleri’nden;

F Kapitülasyonların kaldırılmasını,
F Ege Adaları’nın geri verilmesini,
F Mısır Sorunu’nun çözümlenmesini istemiş, ancak İtilaf Devletleri bu istekleri kabul etmeyince Osmanlı Devleti Almanya ile daha da yakınlaşmıştır.

 Osmanlı Devleti’nin Almanya’nın yanında savaşa girmesi kesinleşince, İtilaf Devletleri Osmanlı Devleti’ne savaşa katılmaması ve tarafsız kalması halinde;

F Kapitülasyonları kaldıracaklarını

F Borçları sileceklerini ve yeni krediler açacaklarını belirtmişlerdir.

 Ancak Osmanlı Devleti, İngiltere ve Fransa’nın siyasetlerine güvenmediği için bu isteklere uymamış ve Almanya’nın yanında savaşa katılmıştır.

§ Almanya’nın Osmanlı Devleti’ni Müttefik Olarak İstemesinin Nedenleri

Ø Almanya’nın kendi üzerinde yoğunlaşan savaşın yükünü, yeni cepheler açarak hafifletme düşüncesi,
Ø Osmanlı Devleti’nin jeopolitik konumu, Boğazlar gibi önemli stratejik bölgelere sahip olması (en önemli neden)
Ø Berlin – Bağdat demiryolu hattını kurarak Musul ve Kerkük petrollerinden faydalanmak
Ø Osmanlı Devleti’nin askeri gücünden yararlanma isteği (insan gücü olarak)
Ø Osmanlı halifesinin Türk ve İslam dünyası üzerindeki nüfuzundan yararlanarak Rus, İngiliz ve Fransız hâkimiyeti altındaki Türklerle Müslümanları ayaklandırmaktır.
NOT: Almanya bu yöntemle, İngiliz sömürgelerindeki Müslümanları, İngiltere’ye karşı ayaklandırmak istemişse de başarılı olamamıştır. Aksine, İngiliz siyasetine kanan Müslüman Araplar, İngiltere ile işbirliği yaparak Osmanlı Devleti’ne karşı savaşmışlardır.
§ Osmanlı Devleti’nin Almanya’nın Yanında Savaşa Girme Nedenleri

Ø I. Dünya Savaşı öncesinde kaybettiği toprakları geri alma isteği (Kafkaslar, Ege Adaları, Kuzey Afrika ve Balkanlar’daki topraklar)

Ø Kapitülasyonlardan ve borçlardan kurtulmak istemesi
Ø Başta bulunan İttihat ve Terakki yönetiminin, Pantürkizm düşüncesiyle hareket etmesi
Ø Enver Paşa’nın Alman hayranlığı, askeri güç açısından yüksek bir teknolojiye sahip Almanya’nın savaşı kazanacağına inanması (En önemli neden)
Ø Güçlü Almanya ile birlikte hareket ederek, savaş sonrasında Avrupa siyasetinde etkili olma düşüncesidir.
NOT: Almanya ve Osmanlı arasında 2 Ağustos 1914’te gizli bir ittifak antlaşması yapılmıştır.

§ Osmanlı Devleti’nin Savaşa Girmesi’ne Neden Olan Olay

Þ Akdeniz’de İngiliz donanmasından kaçan Goben ve Breslaw adlı iki Alman gemisi, Çanakkale Boğazı’nı geçerek Osmanlı Devleti’ne sığındı.
 Osmanlı, bu iki gemiyi satın aldığını açıkladı. Yavuz ve Midilli adı verilen bu gemiler Enver Paşa’nın emriyle Karadeniz’e açıldı.
 Bayrağı Türk, mürettebatı Alman olan bu gemilerin Rus limanları olan Sivastapol ve Odessa’yı bombalamasıyla, Osmanlı Devleti savaşa katılmış oldu (28 Ekim 1914).
 Bu gelişme üzerine önce Rusya ardından da İngiltere ve Fransa Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etmiş, Osmanlı Devleti de 12 Kasım 1914’te bu devletlere savaş açıp, ardından da Kutsal Cihat ilan etmiştir.

§ Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na Girmesi’nin Sonuçları

F Yeni cepheler açılmış ve savaş alanı genişlemiştir (en önemlisi).

F İngiltere Berlin Antlaşması’ndan (1878) sonra üs olarak yerleştiği Kıbrıs’ı kendi topraklarına kattığını ilan etmiştir.
F Osmanlı toprakları İtilaf Devletleri arasında yapılan gizli antlaşmalarla paylaşılmıştır.
F Osmanlı Devleti birçok cephede savaşmak zorunda kalmıştır.
F Osmanlı Devleti tek taraflı olarak kapitülasyonları kaldırdığını bildirmiştir (Kapitülasyonların kaldırılmasına en büyük tepki Almanya’dan gelmiştir).
I. DÜNYA SAVAŞI’NDA CEPHELER
Þ Taarruz Cepheleri: Kafkas (Doğu), Kanal (Süveyş),
Savunma Cepheleri: Çanakkale, Irak, Suriye - Filistin, Hicaz - Yemen,
Yardım Cepheleri: Galiçya (Avusturya -Macaristan), Makedonya (Bulgaristan), Romanya (Bulgaristan)

1. Kafkasya (Doğu) Cephesi (1914)

Ø Osmanlı Devleti’nin açtığı ilk cephedir (ilk taarruz cephesi). Ruslara karşı savaşılmıştır.

Ø Bu cephenin açılmasında;

F İttihatçıların Anadolu ile Orta Asya Türklerini birleştirip (Pantürkizm) Hindistan’a kadar olan geniş bir bölgede Turan İmparatorluğu kurma düşünceleri,
F Kafkaslardaki bağımsızlık mücadelesine destek olmak,
F 1878 Berlin Antlaşması ile kaybedilen toprakları (Kars, Ardahan ve Batum’u geri almak),
F Rusya’nın güneye inmesini engellemek,

F Bakü petrollerini ele geçirmek ve Rusya’ya karşı avantaj sağlamak isteyen Almanların kışkırtmaları etkili olmuştur.

Ø Karadeniz’in kuzeyindeki Rus limanlarının bombalanmasından sonra Ruslar, doğudan Osmanlı topraklarına saldırdı.
Ø Rus ordusunun ileri harekâtı, Köprüköy yakınlarında durduruldu. Bu gelişmelerden ümide kapılan Enver Paşa hazırlıksız olmasına rağmen Osmanlı ordusunu taarruza geçirdi.
Ø Ancak kış şartlarında gerçekleştirilen taarruz başarısızlıkla sonuçlandı. Sarıkamış Harekâtı sırasında 90 bin asker soğuktan donarak ve salgın hastalıktan ölmüştür.
Ø Bu gelişmeden sonra, Rus ordusu Van, Erzurum, Erzincan, Muş, Bitlis ve Trabzon’u ele geçirdi.
NOT: Mustafa Kemal, Çanakkale Cephesi’nden sonra Doğu Cephesi’nde 16. Kolordu Komutanı olarak görev yapmış ve Muş ve Bitlis’in işgalden kurtarılmasında etkili olmuştur (1916). Bu başarısından dolayı Mustafa Kemal’in rütbesi Generalliğe (Paşalığa) yükseltilmiştir.
NOT: Mustafa Kemal, I.Dünya Savaşı’nda; Kafkas (Doğu), Çanakkale ve Suriye – Filistin cephelerinde savaşmıştır.
Ø Kafkas Cephesi’nde mücadele devam ederken Ermenilerin ayaklanıp Ruslarla işbirliği yapmaları üzerine Mayıs 1915’te Tehcir (zorunlu göç) Kanunu çıkarılmış, yaklaşık 700.000 Ermeni Doğu Anadolu’dan Suriye ve Filistin’e göç ettirilmiştir.
Ø Rusya’da Ekim 1917’de Bolşevik İhtilali’nin çıkması bu cephede Osmanlı Devleti’ni rahatlatmıştır. Bu ihtilal sonucunda Çarlık Rusya’sı yıkılmış ve yeni yönetim (Sovyet Rusya) savaştan çekilme kararı almıştır.
Ø Sovyet Rusya, İttifak Devletleri’yle 3 Mart 1918’de Brest Litowsk Antlaşması’nı imzalayarak savaştan çekilmiştir.
Ø Bu antlaşma ile Sovyet Rusya, Osmanlı Devleti’nden Berlin Antlaşması’yla (1878) aldığı Kars, Ardahan ve Batum’u (Elviye-i Selase) da geri vermiştir.
NOT: Sovyet Rusya bu antlaşmayla savaştan çekildiği gibi, İtilaf Devletleri’nden de ayrılmıştır.
NOT: Kafkas Cephesi, Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’nda toprak kazancı sağladığı tek cephedir.
Ø İtilaf Devletleri, bu gelişme karşısında, bu antlaşmayı kabul etmediklerini ve Rusya’daki yeni rejimi de tanımadıklarını açıklamışlardır.
Ø İtilaf Devletleri’nin bu politikasının nedenleri;

F Rusya’nın savaştan çekilmesiyle İttifakların Doğu Cephesi’ndeki askerlerini batıya kaydırma planlarının olması
F Rusya’daki yeni rejimin (Sosyalizm) İtilafların ülkelerindeki kapitalist sistemle ters düşmesi ve kendi ülkelerinde de etkili olabileceğini düşünmeleridir.

Ø İtilaf Devletleri, Rusya’nın savaştan çekilmesinden sonra, ABD ile olan ilişkilerini yoğunlaştırmışlardır.

2. Çanakkale Cephesi (1915)

§ Açılma Nedenleri:

F İtilaf Devletleri’nin Baltık Denizi’nden Rusya’ya yaptığı yardımın, Almanlar tarafından engellenmesi
F İtilaf Devletleri’nin siyasi karışıklık içerisinde olan Rusya’ya Boğazlar yolu ile yardım göndermek istemeleri
F İtilafların Boğazları ve İstanbul’u ele geçirerek Osmanlı Devleti’ni savaş dışı bırakma düşüncesi (en önemli neden)
F Osmanlı Devleti’ni savaş dışı bırakarak, geniş bir alana yayılmış olan savaşı kısa sürede bitirme isteği
F Balkanlarda henüz savaşa katılmamış olan devletleri, İtilafların yanında savaşa çekme düşüncesi
F Balkanlarda yeni bir cephe açarak İttifak Devletleri arasındaki bağlantıyı kesme düşüncesi (Avusturya’ya karşı)

§ Savaş:

 İtilaf Devletleri, önce donanmalarıyla denizden geçmeyi denediler. Boğaz’a giren İtilaf Donanması, büyük kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kaldı (18 Mart 1915).
NOT: Nusrat Mayın Gemisi’nin döşediği mayınlar ve Türk topçularının yoğun ateşi İtilafların Boğazları geçememesinde etkili olmuştur.
 İtilaf Devletleri bu kez de Gelibolu Yarımadası’na asker çıkardılar. (25 Nisan 1915). Bu bölgede 19. Tümen Komutanı Miralay (Albay) Mustafa Kemal, Anafartalar, Conkbayırı, Arıburnu, Seddülbahir, Kilitbahir ve Kireçtepe mevkilerinde düşmana karşı büyük başarılar kazanmıştır.

NOT: Mustafa Kemal, Arıburnu’da askerlere; “Ben size taarruz etmeyi emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar geçecektir.” emrini vermiştir. Bu emir ile Arıburnu’da zafer kazanılmıştır.
 Çanakkale’nin karadan da geçilemeyeceğini gören İtilaf Devletleri, 9 Ocak 1916’da Gelibolu’yu boşaltmak zorunda kaldılar.

§ Sonuçları:

F İtilafların Rusya’ya ulaştırmak istediği yardım engellendi ve Rusya’da ihtilal süreci hızlandı.
F I. Dünya Savaşı’nın 2 yıl uzamasına neden oldu.
F Bulgaristan, İttifakların savaşı kazanacağı düşüncesine kapıldı ve İttifakların yanında savaşa girdi. Böylece İttifak Devletleri arasında kara bağlantısı sağlandı, Alman yardımları Osmanlı’ya daha kolay ulaşmaya başladı.
F Mustafa Kemal’in bu cephedeki başarıları, askeri dehasını ortaya koymuş ve Türk Kurtuluş Savaşı’nın lideri olmasında da etkili olmuştur.
F Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı’nda sadece bu cephede başarılı olabilmiş ve tarihinin en büyük savunma savaşını kazanmıştır.
F Bu cephedeki savaşlar İtilafların İstanbul’u işgal etmesini geciktirmiştir

F Bu cephedeki başarı, Milli Mücadele ruhunun doğmasında, Osmanlı’nın saygınlığının artmasında ve sömürge olan toplumlarda milli kurtuluş fikrinin uyanmasında etkili olmuştur.
F Yarım milyona yakın insan hayatını kaybetmiştir. Bunların çoğu Osmanlı askeridir.
NOT: Osmanlı ordusunda bulunan çok sayıda subay ve yedek subayın bu cephede şehit düşmüş olması, Cumhuriyet’in ilk yıllarında kalkınma için gerekli olan eğitilmiş insan açığının doğmasına da neden olmuştur.

3. Irak Cephesi (1914)

§ Açılma Nedenleri:

F İngiltere’nin karadan Kafkaslar yoluyla, Ruslara yardım ulaştırma düşüncesi

F Osmanlı ordularının doğu cephesinde ilerlemesi düşüncesine engel olma isteği, böylece Osmanlı ordularının İran’a girip Hindistan’daki İngiliz sömürgelerine ulaşmalarının engellenmek istenmesi
F Ortadoğu (Abadan ve Musul) petrollerinin kontrol altına alınma düşüncesi

§ Savaş:

 İngiliz işgali güneyde Basra Körfezi’nde başladı. Buradan karaya çıkan İngiliz kuvvetleri, kuzeye doğru ilerlemeye başladı.
Kut – el Amare denilen yerde yapılan savaşta, İngilizler yenilgiye uğratılmışsa da daha sonra üstünlük tekrar İngiltere’ye geçmiştir.
 Bağdat’ı ele geçiren İngiliz kuvvetleri, Musul’un güneyine kadar ilerlemişlerdir.
 Irak cephesindeki savaşlar İngilizlerin üstünlüğüyle sonuçlanmıştır.
NOT: Irak Cephesi Osmanlı açısından bir savunma cephesidir.
4. Kanal (Mısır – Süveyş) Cephesi (1914)

§ Açılma Nedenleri:

F Almanya’nın İngiltere’yi Uzakdoğu’ya giden sömürge yolları üzerinde durdurarak, İngiltere ile sömürgeleri arasındaki bağlantıyı kesmek ve sömürgelerinden İngiltere’ye gelen yardımları önleme düşüncesi
F Osmanlı Devleti’nin 1882’de İngiliz işgaliyle kaybettiği Mısır’ı geri alma düşüncesi

NOT: Bu cephe Osmanlı açısından bir taarruz cephesidir.
§ Savaş:

 Osmanlı Devleti ile Almanya’nın işbirliği sonucu açılan bu cephede Osmanlı Kuvvetleri, Bahriye Nazırı Cemal Paşa komutasında Süveyş Kanalı üzerine iki kez taarruza geçmişseler de başarılı olamamışlardır.
 Osmanlı Devleti’nin bu cephedeki savaşları kaybetmesinde bölgedeki Müslüman Arapların İngilizlerle işbirliği yapıp Osmanlı kuvvetlerine karşı savaşmaları da etkili olmuştur. Bu durum, aynı zamanda Ümmetçilik (İslamcılık) görüşünün de geçersizliğini ortaya koymuştur.
NOT: İngiltere’nin Mısır valisi Mac - Mahon ile Mekke Emiri Şerif Hüseyin Osmanlı’ya karşı işbirliği yapmıştır

5. Suriye – Filistin Cephesi (1918)

 Kanal Cephesi’nin devamı olarak kabul edilen bu cepheler, Kanal Harekâtı’ndan sonra Osmanlı kuvvetlerinin kuzeye çekilmesiyle oluştu.
Kudüs ve Filistin’i ele geçiren İngilizler, Arapların da yardımıyla 1918’de Suriye’ye girmiştir.
 Bu cephede Yıldırım Orduları’na bağlı 7. Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa, İngiliz ilerleyişini Halep’in kuzeyinde durdurmuştur.
NOT: Bu gelişmeler daha sonra belirlenecek olan Misakı Milli’nin Suriye sınırının oluşumuna etki etmiştir.
 Mondros Ateşkesi’nden sonra Alman General Limon Von Sanders’in yerine Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığı’na atanan Mustafa Kemal Paşa, bugünkü Suriye sınırımızda savunma tedbirleri almaya çalışmışsa da bir süre sonra Yıldırım Orduları feshedilerek Mustafa Kemal Paşa İstanbul’a çağırılmıştır.

NOT: Bu cephe Osmanlı açısından bir savunma cephesidir. Ayrıca savaştığımız son cephedir.
6. Hicaz – Yemen Cephesi

 Bu bölgede Osmanlı kuvvetleri, kutsal yerleri korumak için İngilizlere karşı mücadele etmişlerdir.
 Ancak Hicaz Emiri Şerif Hüseyin İngilizlerle işbirliği yaparak, Osmanlı kuvvetlerine karşı

harekete geçmiştir. Bu durum Osmanlı’nın yenilmesine ve İngilizlerin bütün Arap Yarımadası’nı ele geçirmelerine neden olmuştur.
 Buradaki mücadele I. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar devam etmiştir.
NOT: Bu cephe Osmanlı açısından bir savunma cephesidir.
7. Galiçya, Romanya ve Makedonya Cepheleri

 Osmanlı kuvvetleri bu cephelerde, İttifak Devletleri içerisinde yer alan, Avusturya – Macaristan İmparatorluğu ve Bulgaristan’a yardım için Rusya, Romanya ve Fransa’ya karşı mücadele etmiştir.
 Bu cepheler Osmanlı toprakları dışında açılmışlardır.
 Bu cephelerdeki savaşlarda İttifaklar çok fazla başarılı olamamışlardır.

Osmanlı Devleti’ni Paylaşmak İçin Yapılan Gizli Antlaşmalar
F Gizli antlaşmalar İtilaf Devletleri’nin savaş sonunda Osmanlı toprakları üzerindeki çıkarlarının çatışmaması için yapılmıştır.
F Gizli antlaşmaların ortak amacı; savaş sonunda Osmanlı topraklarının İtilaflar tarafından paylaşılmasıdır. Bu antlaşmaların başlıcaları şunlardır;

§ İstanbul (Boğazlar) Antlaşması (1915)

Ø İngiltere, Fransa ve Rusya arasında imzalanan bu antlaşmaya göre, Boğazlar ve İstanbul Rusya’ya bırakılmıştır.
Ø Buna karşılık Rusya, İngiltere ve Fransa’nın Osmanlı Devleti’nin Anadolu ve Orta Doğu topraklarındaki çıkarlarını kabul etmiştir.

§ Londra Antlaşması (26 Nisan 1915)

Ø İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya arasında imzalanmıştır.
Ø Buna göre; İtilaf Devletleri Antalya çevresini İtalya’ya bırakmış ayrıca Oniki Ada ve Trablusgarp’taki İtalyan egemenliğini kesin olarak kabullenmişlerdir.

NOT: Bu antlaşmanın ardından İtalya, İttifak bloğundan ayrılmış, İtilaf Devletleri safında savaşa girmiştir.

§ Sykes – Picot (Sykıs Picot) Antlaşması (26 Nisan 1916)

Ø İngiltere ve Fransa arasında yapılmıştır. Sonradan Rusya da ek protokol ile dâhil olmuştur.
Ø Bu antlaşmaya göre;

F İngiltere; Hayfa, Akka ve Irak bölgesini,
F Fransa; Çukurova, Suriye, Lübnan, Musul, Kayseri ve Harput (Elazığ) bölgesini alacaktı.
NOT: İngiltere ve Fransa bu antlaşmaya ek olarak 1916’da yapılan Petrograd Protokolü ile Boğazlar, Doğu Anadolu Bölgesi ve Doğu Karadeniz kıyılarını Rusya’ya bırakmışlardır.
§ Saint Jean De Maurienne (Sen Jön Dö Marien) Antlaşması (19 Nisan 1917)

Ø İtalya’nın Sykes – Picot Antlaşması’na tepki göstermesi üzerine İngiltere, Fransa ve İtalya arasında imzalanmıştır.
Ø Buna göre; Güneybatı Anadolu (Antalya, Aydın, Konya), İzmir ve çevresi İtalya’ya bırakılmıştır.
Ø Rusya ülkesindeki karışıklıklardan dolayı bu antlaşmaya katılamamıştır. Ancak bu antlaşma, İtalya’ya verilen toprakların Rusya tarafından da kabul edilmesiyle yürürlüğe girebilecektir.

NOT: Antlaşmanın bu şartı, ileriki dönemde kendiliğinden ortadan kalkmıştır. Bunun nedeni ise, Rusya’nın savaştan çekilerek İtilaf Devletleri grubundan ayrılmasıdır.
§ Mac Mahon Antlaşması (1916)

Ø İngiltere’nin Mısır valisi ve Süveyş Kanalı sorumlusu Mac Mahon ile Hicaz Emiri Şerif Hüseyin arasında yapılmıştır.
Ø İngilizler Arap halkının Osmanlı Devleti’ne ayaklanmasına karşılık, Arapların bağımsızlıklarını tanıyacaklarını ve savaş sonrası Akdeniz’den Umman Denizi’ne kadar olan bölgede büyük bir Arap İmparatorluğu kurulmasına yardımcı olacaklarını belirtmişlerdir.
Ø Ancak İngilizler savaştan sonra Arap topraklarını manda ve himaye yönetimi adı altında sömürgeleştirmişlerdir.

NOT-1: İngiltere, Ortadoğu petrollerinin tek bir siyasi gücün elinde bulunmamasını istemiştir.
Buna yönelik yaptığı politikalar sonucu günümüze kadar gelen Ortadoğu sorunları başlamıştır.
NOT-2: I. Dünya Savaşı sırasında İtilaf Devletleri arasında yapılan gizli antlaşmaları Rusya’daki Bolşevikler dünya kamuoyuna duyurmuşlardır. Bu nedenle gizli antlaşmaların uygulanması zorlaşmıştır.
NOT-3: Ayrıca ABD ve Yunanistan’ın da savaşa girmesi ve Türk halkının işgallere karşı silahlı mücadeleye girmesi de gizli antlaşmaların uygulanmasını imkânsız hale getirmiştir.
NOT-4: Rusya’nın savaştan çekilmesinden sonra paylaşım planları değişikliğe uğramış, bu da Osmanlı Devleti’yle bir barış antlaşmasının yapılmasını geciktirmiştir.
NOT-5: Gizli antlaşmalara en büyük tepki Wilson İlkeleri’nin yayınlanmasıyla gösterilmiştir. Mondros Ateşkesi sonucunda Osmanlı topraklarında yapılan işgallerle gizli antlaşmalar uygulanmaya çalışılmıştır.
I. DÜNYA SAVAŞI’NIN SONA ERMESİ
Ø ABD I. Dünya Savaşı başladığında tarafsızlığını ilan etmişti. Ancak savaşın ileriki aşamasında, İtilaf Devletleri’ne yaptığı silah ve cephane satışlarıyla tarafsızlığını bozmuştur.
Ø Almanya bu gelişme karşısında, ABD’yi uyarmış ancak silah satışları devam edince ABD’nin Atlas Okyanusu’ndaki ticaret gemilerine saldırmıştır. ABD de bu gelişmeyi gerekçe göstererek Almanya’ya karşı I. Dünya Savaşı’na girmiştir (7 Nisan 1917).
Ø Rusya’nın savaştan çekilmesi İtilafların Almanya karşısında güç kaybetmelerine neden olmuştu. Ancak ABD’nin savaş girmesi durumu İttifakların aleyhine çevirmiştir.


Ø İtilaf Devletleri ABD’nin yapacağı askeri yardım karşılığında “Wilson İlkeleri”ne uyacaklarına söz vermişlerdir. Bunun üzerine iyi donanımlı bir Amerikan ordusu Avrupa’ya gönderilmiştir.
Ø Amerikan kuvvetlerinin de katılmasıyla güçlenen İtilaf Devletleri, Almanya’yı batı cephesinde yenilgiye uğratmışlardır.
NOT: Almanya’nın İtilaf Devletleri’ne yenilmesinin temel nedeni; uzun süren savaşı Alman ekonomisinin kaldıramayışı ve çökmesidir.
Ø Bu gelişmeden sonra İttifakların savaşı kaybedeceğini anlayan Bulgaristan, I. Dünya Savaşı’ndan çekilmiştir (29 Eylül 1918 – Selanik Ateşkesi).
Ø Bulgaristan’ın savaştan çekilmesiyle, Osmanlı Devleti’nin müttefikleriyle olan kara bağlantısı da kesilmiş oldu. Alman yardımları Osmanlı’ya ulaşmaz hale geldi. Bu gelişme üzerine Osmanlı Devleti, “Mondros Ateşkesi”ni imzalayarak, savaştan çekilmiştir (30 Ekim 1918).
Ø 3 Kasım 1918’de de Avusturya – Macaristan, “Willaguiste Ateşkesi”ni imzalayarak, I. Dünya Savaşı’ndan çekilmiştir.
Ø 11 Kasım 1918’de İttifak Devletleri içerisinde en son Almanya “Rethandes Ateşkesi”ni imzalayarak savaştan çekilmiştir.
Ø Böylece I. Dünya Savaşı, İttifak Devletleri’nin yenilgisiyle sonuçlanmıştır.

NOT: Savaşı İtilaf Devletleri’nin kazanmasının nedenlerine ek olarak; İngiltere’nin denizlere hâkim olması ve sömürgelerinden yardım alabilmesi, Almanya’nın kara devleti olması da söylenebilir.
WİLSON İLKELERİ
(8 OCAK 1918)
 ABD Başkanı Wilson, I. Dünya Savaşı devam ederken 14 maddeden oluşan ilkelerini açıklamıştır.
 Bu ilkelerin yayınlanma amacı I. Dünya Savaşı sonunda kalıcı barışın sağlanması ve sömürgeciliğin sona erdirilmesi olarak görülse de gerçekte ABD’yi dünya siyasetinde ön plana çıkarmaktır.

Maddeleri;

F Her millet kendi geleceğini kendisi belirleyecektir (Self Determination).
NOT: Bu madde özellikle sömürgeciliğe ve imparatorluklara karşıdır.
F Savaş sonunda galip gelen devletler, yenilen devletlerden toprak ve savaş tazminatı almayacaklardır.

NOT: Bu madde sömürgeciliğin “manda ve himaye” şekline, savaş tazminatının da “savaş tamiratı” veya “onarım bedeli”ne dönüşmesine neden olmuştur.
F Devletlerarası gizli diplomasiye ve silahlanmaya son verilecektir (Kalıcı barış amaçlanmış ve gizli antlaşmalara tepki gösterilmiştir.).

NOT: Bu madde dünyadaki ilk silahsızlanma önerisi olarak kabul edilir.
F Devletlerarası anlaşmazlıklara siyasi yollardan çözüm bulmak için Cemiyet-i Akvam (Milletler Cemiyeti) adıyla bir örgüt kurulacaktır.
F Savaşta ve barışta karasuları dışındaki denizlerde serbestlik sağlanacak, gidiş – gelişler serbest olacaktır.
F Uluslar arası ekonomik engeller kaldırılacak ve devletler arasında eşitlik sağlanacaktır.
F Alsas – Loren bölgesi Fransa’ya bırakılacak, Polonya yeniden kurulacaktır.
F Rusya, Belçika, Romanya, Sırbistan ve Karadağ toprakları boşaltılacak ve buralarda bu devletlerin lehine düzenlemeler yapılacaktır.
F İtalya’nın sınırları ulusal esaslara göre düzenlenecektir.
F Osmanlı Devleti’ne Türklerin çoğunlukta olduğu bölgelerde egemenlik hakkı tanınacaktır.
F Osmanlı Devleti’nin egemenliği altında yaşayan diğer uluslara da (azınlıklara) kendi geleceklerini belirleme hakkı verilecektir.

NOT: Bu madde ile Osmanlı İmparatorluğu milliyet esaslarına göre bağımsız devletlere bölünmek istenmiştir. Ermeniler, Rumlar ve Araplar devlet kurmak için hazırlıklara başlamışlardır.
F Boğazlar, bütün dünya ticaret gemilerine açık olacak ve bu durum tüm devletlerin garantisi altında olacaktır (12. Madde).
PARİS BARIŞ KONFERANSI
(18 OCAK 1919)
 Konferansın toplanma amacı; I. Dünya Savaşı sonunda mağlup olan devletlerin durumlarını belirlemek ve bu devletlerle yapılacak barış antlaşmalarının esaslarını tespit etmektir.
 Konferansa 32 devlet katılmıştır. Konferansa hâkim devletler İngiltere, Fransa, Japonya ve Yunanistan olmuştur. Konferansta etkili olması beklenen ABD ve İtalya ise istediklerini elde edememişlerdir.
 Konferansta öncelikli görüşülen konularda biri de Almanya’nın toparlanmasına fırsat vermeden, ağır şartlar taşıyan bir antlaşmanın hazırlanması olmuştur.
 Konferansta ayrıca Wilson İlkeleri doğrultusunda ABD’nin isteği üzerine Cemiyet-i Akvam’ın kurulmasına karar verildi.
 Paris Konferansı daha sonraki aşamada Osmanlı topraklarının paylaşılması şekline dönüştü. Gizli antlaşmalarda İtalya’ya bırakılan İzmir ve çevresi İngiltere’nin istekleri doğrultunda Yunanistan’a bırakılmıştır.

NOT-1: Bunun nedeni, İngiltere’nin bölgede (Doğu Akdeniz) güçlü bir İtalya yerine, kendi güdümünde zayıf bir Yunanistan’ı istemesidir.
NOT-2: Bu durum, İtilaf Devletleri arasında Anadolu’daki işgaller konusunda ilk anlaşmazlıkların da (ilk görüş ayrılığı) başlamasına neden olmuştur.
NOT-3: Başlayan bu anlaşmazlıklar nedeni ile İtalya, Anadolu’da işgale son veren ilk itilaf devletidir.
NOT-4: Yunan Başbakanı Venizelos ve Ermeni Patriği Zaven Efendi sunduğu sahte belgeler ile Doğu Anadolu’da ABD mandasında bir Ermeni Devleti kurulması kararının alınmasını sağladılar.
NOT-5: Ermenilerin propagandaları karşısında Paris Konferansı; Doğu Anadolu’ya ABD’li General Harbord başkanlığında bir heyet gönderdi. Bu heyet hazırladığı raporda Ermenilerin Anadolu’nun hiçbir yerinde çoğunlukta olmadığını vurgulamıştır.
 Konferans’ta ayrıca; Antep, Urfa ve Maraş’ın Fransa’ya verilmesine ve Boğazların yönetiminin uluslararası bir komisyona bırakılmasına karar verilmiştir.

NOT: Wilson ilkelerinin “sömürgecilik yapılmayacak” maddesine karşı manda ve himaye” fikri ilk kez burada ortaya atılmıştır.
I. DÜNYA SAVAŞI SONUNDA YAPILAN BARIŞ ANTLAŞMALARI
 Sevr Antlaşması dışında, esasları Paris Barış Konferansı’nda belirlenen bu antlaşmalar ve başlıca maddeleri şu şekilde sıralanabilir;

Versailles (Versay) Barış Antlaşması
(28 Haziran 1919)
Ø İtilaf Devletleri ile Almanya arasında yapılmıştır.

Ø Buna göre;

F Almanya, Alsas – Loren bölgesini Fransa’ya bırakmış, Belçika, Polonya, Çekoslovakya ve Litvanya’ya bazı topraklar vermiştir.
F Alman sömürgeleri İtilaf Devletleri arasında paylaşılmıştır.
F Almanya’nın Avusturya ile birleşmesi yasaklanmıştır.

F Almanya’da mecburi askerlik kaldırılmış ve ordu 100.000 kişi ile sınırlandırılmıştır (Askeri kısıtlama).

F Ekonomik kısıtlamalar getirilmiştir (Savaş tazminatı).


NOT: Versay Antlaşması’yla birçok Alman, ülke sınırları dışında kalmış ve bu da azınlıklar sorununu doğurmuştur. Antlaşmanın çok ağır şartlar taşıması, kalıcı bir barışı sağlayamamış ve II. Dünya Savaşı’nın çıkmasına da zemin hazırlamıştır.
Saint Germain (Sen Jermen) Barış Antlaşması (10 Eylül 1919)
Ø Avusturya ile İtilaf Devletleri arasında yapılmıştır.

Ø Buna göre;

F Avusturya – Macaristan İmparatorluğu ikiye ayrıldı. Avusturya ve Macaristan adıyla iki yeni devlet haline getirildi.
F Avusturya; Çekoslovakya, Yugoslavya ve Macaristan’ın bağımsızlığını tanıyacaktır.

F Avusturya, Milletler Cemiyeti’nin onayını almadan Almanya ile birleşemeyecektir.

F Mecburi askerlik kaldırılarak Avusturya ordusu 30.000 kişiye indirilecektir.
F Avusturya savaş tazminatı ödeyecektir.


Neuilly (Nöyyi) Barış Antlaşması
(27 Kasım 1919)
Ø İtilaf Devletleri ile Bulgaristan arasında yapılmıştır.

Ø Buna göre;

F Bulgaristan bazı topraklarını Romanya, Yunanistan ve Yugoslavya’ya bırakmıştır.

F Mecburi askerlik kaldırılarak ordusu 25.000 kişi ile sınırlanan Bulgaristan’ın deniz ve hava kuvvetleri kurması yasaklanmıştır.

F Bulgaristan savaş tazminatı ödeyecektir.


NOT: Nöyyi Antlaşması ile Batı Trakya’yı Yunanistan’a bırakan Bulgaristan’ın Ege Denizi ile olan bağlantısı kesilmiştir.

Trianon (Triyanon) Barış Antlaşması
(4 Haziran 1920)
Ø İtilaf Devletleri ile Macaristan arasında yapılmıştır.
Ø Savaştan sonra Macaristan’da ihtilal çıkmış ve bu da antlaşmanın yapılmasını geciktirmiştir.

Ø Buna göre;

F Macaristan, topraklarının büyük kısmını Çekoslovakya, Romanya ve Yugoslavya’ya bırakmıştır.

F Mecburi askerlik kaldırılarak ordusu 35.000 kişi ile sınırlandırılmıştır.

F Macaristan deniz ve hava kuvvetleri bulundurmamayı kabul etmiş ve ağır ekonomik yükümlülük altına girmiştir.
NOT: Avrupalı devletler Osmanlı topraklarını paylaşma konusunda anlaşamadığı için Osmanlı Devleti ile imzalanacak olan barış antlaşması gecikmiştir (Sevr Antlaşması – 10 Ağustos 1920).
Barış Antlaşmalarının Özellikleri
Þ Yenilen devletlere askeri sınırlamalar ve ağır ekonomik yükümlülükler kabul ettirilmiştir.
 Savaşa katılan devletlerin sınırları değişmiş, yenilen devletlerin topraklarında yeni devletler kurulmuştur.
 Sömürgelerin el değiştirmesinden dolayı dünyanın siyasi haritası da değişmiştir.
Wilson İlkeleri dikkate alınmamıştır.
 Sınırlar çizilirken milliyetçilik ilkesine uyulmaması azınlıklar sorununun ortaya çıkmasına neden olmuştur.

I. DÜNYA SAVAŞI’NIN SONUÇLARI
Ø I. Dünya Savaşı’ndan en karlı çıkan devlet İngiltere olmuştur. Almanya’nın rekabetinden kurtulmuş, Rusya da etkisiz hale geldiği için İngiltere, Avrupa siyasetinin en güçlü devleti haline gelmiştir.
Ø Dünyada milliyetçilik düşünceleri güç kazanmış, milli devletler ortaya çıkmıştır.
Ø Osmanlı Devleti, Avusturya – Macaristan İmparatorluğu, Rus Çarlığı, Alman İmparatorluğu yıkılmıştır.
Ø Çekoslovakya, Avusturya, Macaristan, Polonya, Litvanya, Letonya, Ukrayna, Estonya, Yugoslavya, SSCB ve Türkiye gibi yeni devletler kurulmuştur.
Ø Orta Doğu ve Avrupa’nın siyasi haritası yeniden çizilmiştir.
Ø Dünya barışını korumak amacıyla Milletler Cemiyeti (Cemiyet-i Akvam) kurulmuştur.
Ø Sömürgecilik “manda ve himaye” adı altında devam etmiştir (mandaterizm).
Ø Yenilen devletlerde rejim değişiklikleri meydana gelmiştir. Komünizm (Rusya – Lenin, Stalin), Nazizm (Almanya) ve Faşizm (İtalya) gibi totaliter (baskıcı) rejimler doğmuştur.
Ø Almanya’da Hitler, İtalya’da Mussolini, İspanya’da Franko, Portekiz’de Salazar, ülkelerinde Faşizmi yani ırkçılığı uygulamaya başlamışlardır.
NOT: Özellikle Almanya ve İtalya’nın izlediği ırkçı ve yayılmacı politikalar II. Dünya Savaşı’nın çıkmasına neden olmuştur.
Ø I. Dünya Savaşı’nda 10 milyona yakın insan ölmüştür.
Ø ABD’nin savaşa katılışı ve Avrupa’ya asker sevkiyatı, Amerika’nın “Monroe Doktrini”nden ilk ayrılışıdır. Savaştan sonra Amerika tekrar Monroe Doktrini’ne dönmüş ve Avrupa ile ilgisini kesmiştir.
Ø Savaşta ilk kez kimyasal silahlar, tanklar ve denizaltılar kullanılmıştır.
Ø Hava saldırılarıyla sivil alanların da hedef haline gelmesi üzerine, Sivil Savunma Teşkilatları kurulmaya başlamıştır.
Ø Savaş sonunda yenilen devletlerle yapılan antlaşmalar kalıcı barışı sağlayamamış ve yeni bir dünya savaşının çıkmasına ortam hazırlamıştır.
İNGİLTERE
En karlı çıkan devlet
ABD
Savaşın kaderini değiştiren devlet
İTALYA
Savaş sırasında taraf değiştiren devlet
BULGARİSTAN
Savaştan çekilen ilk ittifak devleti
JAPONYA
Savaştan ilk çekilen devlet
RUSYA
Rejim değiştiren devlet
YUNANİSTAN
Savaşa en son katılan devlet
DAĞILAN DEVLETLER
Osmanlı, Rusya, Almanya, Avusturya - Macaristan
YENİ KURULAN DEVLETLER
Çekoslovakya, Avusturya, Macaristan, Polonya, Litvanya, Letonya, Ukrayna, Estonya, Yugoslavya, SSCB Türkiye
MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI
(30 EKİM 1918)
Ø Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzalanmasından önce, Osmanlı Devleti’nde meydana gelen gelişmeler şunlardır;

 Mondros Ateşkesi’nden iki ay önce padişah V. Mehmet Reşat ölmüş, yerine son Osmanlı padişahı VI. Mehmet Vahdettin (Vahideddin) geçmişti.
 I. Dünya Savaşı’nın İttifak Devletleri tarafından kaybedildiği anlaşılmış, Bulgaristan da savaştan çekilmişti.
 Bu gelişmeler karşısında İttihat ve Terakki Partisi’nin kurmayları olan Sadrazam Talat Paşa, Başkomutan Vekili Enver Paşa ve Deniz Kuvvetleri Bakanı Cemal Paşa da ülkeyi gizlice terk etmişlerdir.
 Padişah Vahdettin bu gelişmeden sonra, yeni hükümetin kurulması görevini Ahmet İzzet Paşa’ya vermiştir. Yeni kurulan bu hükümet İtilaf Devletleri’ne ateşkes isteğinde bulunmuştur (14 Ekim 1918).

Ø Osmanlı Devleti’nin Mondros Ateşkes Antlaşması’nı imzalamasına zemin hazırlayan etkenler;

 I. Dünya Savaşı’nın İttifak Devletleri’nin yenilgisiyle sonuçlanmış olması,
 Osmanlı ordusunun asker sayısı itibariyle yeterli olmasına rağmen silah ve cephane açısından yetersiz kalması,
 Wilson İlkeleri’nde, Türklerin çoğunlukta olduğu bölgelerde egemenlik hakkının Türklere verileceğinin belirtilmiş olması,
 Bulgaristan’ın savaştan çekilmesi üzerine Osmanlı Devleti’yle Almanya arasında kara bağlantısının ve yardımların kesilmesi,

NOT: Bulgaristan, savaştan çekilen ilk ittifak devletidir.
 İstanbul ve Boğazlar bölgesinin işgal tehdidi altında bulunması,
 Saltanat yönetiminin ve yandaşlarının İngilizlerin hoşgörüsüne güvenmeleri

Ø Ateşkesi Osmanlı Devleti adına, Ahmet İzzet Paşa kabinesinde görev yapan Bahriye Nazırı (Deniz Kuvvetleri Bakanı) Rauf (Orbay) Bey başkanlığında bir heyet ile İngiliz Amirali Caltrophe (Kaltrop) imzalamıştır.

Ø Antlaşmanın imzalandığı yer ise, Limni Adası’nın Mondros Limanı’ndaki Agememnon Zırhlısıdır.

Ø Maddeleri;

A) Osmanlı Devleti’nin Egemenlik Haklarını Kısıtlayan Hükümler

F Çanakkale ve İstanbul Boğazları açılacak ve bölgedeki istihkâmlar (askeri üsler) İtilaf Devletleri tarafından işgal edilecektir.

 Bu madde ile Anadolu ve Trakya’nın bağlantısı kesilmiştir. Osmanlı’nın toprak bütünlüğü bozulmuştur.
 Osmanlı Devleti’nin siyasi varlığı ve İstanbul tehdit altına girmiştir.

F İtilaf Devletleri güvenliklerini tehlikede gördükleri herhangi bir stratejik noktayı işgal edebileceklerdir (7. madde).

 Ateşkesin en tehlikeli maddesidir.
 Osmanlı Devleti’nin egemenlik alanı ve hakları daraltılmıştır.
Anadolu’nun işgal edileceğinin ilk belirtisidir. İtilaf Devletleri bu maddeye dayanarak Anadolu’yu işgal etmişlerdir.
 Bu madde İtilaf Devletleri’nin Wilson İlkeleri’ne uymayacağını göstermiştir.

F Vilayet-i Sitte’de (Doğu’daki altı il; Bitlis Elazığ, Diyarbakır, Erzurum, Van, Sivas) herhangi bir karışıklık çıkarsa İtilaf Devletleri bu bölgeleri işgal edebileceklerdir (24. madde). = Kodlama= BEDEVS

 Bu maddede Ermenilerden söz edilmemişse de İtilaf Devletleri’nin buradaki amacı, bu altı ilin, kurulması düşünülen Ermenistan Devleti’ne verilmesidir.
 Osmanlı Devleti’nin egemenlik alanı kısıtlanmıştır.

F Hükümet haberleşmeleri dışındaki bütün haberleşme araçları İtilaf Devletleri’nin denetimine girecektir.

 İtilaf Devletleri’nin bütün haberleşme araçlarına el koymalarının nedeni kendilerine karşı yapılabilecek direnişleri ve tepkileri engellemek istemeleridir.
 Bu madde aynı zamanda Osmanlı’yı savunmasız bırakma amacına yöneliktir.

F Osmanlı Devleti, İttifak Devletleri ile tüm ilişkilerini kesecek, Alman ve Avusturya uyruklu asker ve sivil memurlar Osmanlı topraklarını terk edecektir.


Þ Osmanlı Devleti’nin diplomatik ilişkilerine sınırlandırmalar getirilerek kontrol altına alınmıştır.
 Osmanlı Devleti’nin diğer devletlerle ilişkilerine de müdahale edilerek egemenlik hakları kısıtlanmıştır.

B) Askeri Hükümler

F Sınırların denetlenmesi ve iç düzenin korunması için gerekli olan birlikler dışında kalan Osmanlı orduları terhis edilecek, bütün savaş gemilerine, ordunun araç, gereç, silah ve cephanesine el konulacaktır.

 İtilaf Devletleri bu tür askeri kısıtlamalarla Osmanlı Devleti’ni savunmasız duruma düşürmeye, böylece planladıkları işgalleri kolaylıkla gerçekleştirmeye çalışmışlardır.

F Trablusgarp ve Bingazi’deki bütün Türk subayları en yakın İtalyan Garnizonu’na; Hicaz, Yemen, Suriye ve Irak’ta bulunan askeri birlikler ise İtilaf Devletleri’ne teslim olacaklardır. Diğer yandan İran ve Kafkasya’ya giren Osmanlı birlikleri işgal ettikleri yerlerden derhal geri çekilecektir.
F Osmanlı Devleti’nin elindeki bütün savaş esirleri serbest bırakılacak, buna karşılık Türk esirler İtilaf Devletleri’nin denetiminde kalacaklardır.

 Bu madde ile, devletlerin eşitliği ilkesine uyulmamış ve barış antlaşması gibi hareket edilmiştir.

C) Ekonomik Hükümler

F İtilaf Devletleri bütün liman ve tersanelerden yararlanabileceklerdir.
F Toros tünelleri, demir yolları ve deniz işletmeleri İtilaf Devletleri’ne bırakılacaktır.
F İtilaf Devletleri kömür, akaryakıt ve benzeri maddeleri Anadolu’dan temin edecekler, bu maddelerin hiçbiri ihraç edilmeyecektir.

 İtilaf Devletleri bu ağır ekonomik hükümleri kabul ettirerek Osmanlı Devleti’nin ekonomik bağımsızlığını elinden almış ve Osmanlı’yı kendilerine bağımlı hale getirmeye çalışmışlardır.
Mondros Ateşkesi’nin Önemi ve Sonuçları
 Osmanlı Devleti’nin İtilaflar karşısında kayıtsız şartsız teslimiyeti anlamına gelen bu ateşkes antlaşmasıyla, Osmanlı Devleti, fiilen sona ermiştir.
 Anadolu toprakları işgale açık hale gelmiştir.
 Osmanlı Devleti, bu antlaşmayı imzalarken Wilson İlkeleri’ne güvenmişse de İtilaf Devletleri, Wilson İlkeleri’ni dikkate almamışlar ve işgallere başlamışlardır.
 Mondros’un imzalanmasından sonra Osmanlı’da hükümet değişiklikleri yaşanmıştır. Ahmet İzzet Paşa Hükümeti 8 Kasım 1918’de istifa etmiş, yerine 11 Kasım 1918’de Tevfik Paşa Hükümeti kurulmuştur.
 Padişah Vahdettin de 4 ay içerisinde seçimlere gitmek kaydıyla Osmanlı Mebusan Meclisi’ni feshetmiştir (21 Aralık 1918).
 Bu karışıklık ortamında İtilaf Devletleri’nin baskısı da iyice artınca Osmanlı Hükümeti tekrar değişmiş, Tevfik Paşa Hükümeti yerine, İngiliz manda ve himaye yönetimini savunan, Damat Ferit Hükümeti kurulmuştur (4 Mart 1919).

Mondros Ateşkesi’nin Uygulanması ve İlk İşgaller
 İtilaf Devletleri Mondros Ateşkesi’nin hemen ardından I. Dünya Savaşı sırasında imzaladıkları gizli antlaşmaları yürürlüğe koymak için işgallere başladılar.
İngilizler; 3 Kasım 1918’de Musul’u işgal etti (ilk işgal edilen yer). İngilizler daha sonraki dönemlerde Maraş, Antep, Urfa’ya ayrıca Samsun, Merzifon, Bilecik, Afyon, Eskişehir, Çanakkale, Kars ve Batum’a asker çıkardılar.
 Urfa, Antep, Maraş sonradan Fransa’ya verildi, İngiltere karşılığında ise Musul’u aldı (Suriye İtilafnamesi). Amacı; petrol bölgelerinin güvenliğini sağlamak ve Doğu’da kurulması düşünülen Ermeni Devleti üzerinde nüfuz kurmaktı.
Fransızlar; 4 – 5 Kasım 1918’de Hatay, İskenderun, Dörtyol, Payas, Adana ve Mersin istasyonunu işgal etmişlerdir.
İtalyanlar; 6 - 7 Kasım 1918’de Antalya, Bodrum, Fethiye, Marmaris, Kuşadası ve Konya’yı işgal etmişlerdir.
 13 Kasım 1918’de 61 parçadan oluşan İtilaf Devletleri donanması, İstanbul’a gelerek demirlemişlerdir (İstanbul’un ilk işgali).
 Aynı tarihte Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı’ndan ayrılarak İstanbul’a gelen

Mustafa Kemal, İtilaf Donanması için “Geldikleri gibi giderler” demiştir.
 Osmanlı bünyesindeki azınlıklar da (Rumlar – Ermeniler) işgalleri kolaylaştırmak ve bağımsız devletler kurabilmek için zararlı faaliyetlerini arttırmışlardır.
 İşgaller karşısında Osmanlı yönetimi tepkisiz kalınca, Türk halkından işgallere karşı gelen ilk tepki de direnme cemiyetlerini kurmak olmuştur.
İlk işgal - Musul
3 Kasım 1918
İNGİLTERE
İstanbul’un işgali - 13 Kasım 1918
İTİLAF DEVLETLERİ
İlk Resmi İşgal - İzmir - 15 Mayıs 1919
YUNANİSTAN
İlk Direniş
 Hatay - Dörtyol
FRANSIZ
Batı cephesindeki ilk direniş - Ayvalık
YUNANİSTAN
Wilson İlkeleri çiğnendi.
İZMİR’İN İŞGALİ
(15 MAYIS 1919)
 Yunanistan, İzmir’i işgal hakkını Paris Barış Konferansı’nda elde etmiştir (18 Ocak 1918).

Þ İşgal hakkını elde etmesinde ve işgali gerçekleştirmesinde, Yunanistan’ın en büyük destekçisi İngiltere olmuştur.
 Daha önce gizli antlaşmalarla İtalya’ya bırakılan İzmir ve çevresi Paris Konferansı’nda İngiltere’nin baskısı ve sahte belgelerle ortaya attığı;

F Bölgede Rum nüfus çoğunluktadır.

FTürkler bölgedeki Hıristiyan halkı katletmek üzeredir.

F Bölge, kültür ve coğrafi açıdan Yunanistan’ın doğal bir uzantısıdır gibi asılsız iddialarla İtalya’nın elinden alınarak, ABD ve Fransa’nın da desteğiyle Yunanistan’a bırakılmıştır.

 İngiltere’nin bu haksız iddiaları, Dünya kamuoyuna yaymaya çalışmasının nedeni, İzmir’in işgaline haklı gerekçeler bulmak istemesidir.
 İzmir gibi stratejik açıdan çok önemli bir bölgeye güçlü İtalya’nın yerleşmesi, İngiltere’nin politikalarına ters düşeceğinden; İngiltere, zayıf, uydu ve her an kendi politikaları doğrultusunda kullanabileceği Yunanistan’ın bölgeyi işgal etmesini sağlamıştır.

İşgal;

 İngiliz destekli Yunanlılar Megalo İdea’yı (Büyük Ülkü) gerçekleştirmek için 15 Mayıs 1919’da azınlıkların coşkun gösterileri arasında İzmir’e asker çıkardırlar.
 Kalabalığın arasında bulunan Hukuk-u Beşeri (İnsan Hakları) Gazetesi yazarı Hasan Tahsin (Osman Recep Nevres) Yunanlılara “ilk kurşunu” attı.
 Yunanlılar, 48 saat içerisinde İzmir ve çevresinde, 2000’den fazla Türk’ü, keyfi bir şekilde süngüleyerek öldürdüler.

İşgalin sonuçları;

a) İçerideki Sonuçları:

 Türk halkı işgallerin geçici olmadığını anladı.
 Osmanlı yönetimi işgale kayıtsız kaldığı için, halk kendi haklarını savunmak için harekete geçti.
 Hasan Tahsin’in attığı ilk kurşun, milli bilincin uyanmasını ve Kuva-i Milliye ruhunun doğmasını sağlamıştır.
NOT: İzmir’in işgali, silahlı direnişin başlamasına neden olduğu için, Milli Mücadele açısından olumlu bir sonuç doğurmuştur.
b) Dışarıdaki Sonuçları:

 İşgal, Dünya kamuoyunda da yankılar uyandırdı. Milletler Cemiyeti (aslında ABD ve İtilaf Devletleri) bölgeye incelemeler yapmak için Amiral Bristol başkanlığında bir komisyon gönderdi.

 Bu komisyonun bölgeye gönderilmesinde;

F Yunanlıların yaptıkları saldırılar sonrası Avrupa kamuoyunda Türkler lehine bir kanaatin oluşması
F Avrupalı devletlerin bu bölgedeki ticari ve ekonomik çıkarlarının sarsılmaya başlaması
F Osmanlı Devleti’nin bölgeye bir komisyon gönderilmesini istemesi gibi nedenler etkili olmuştur.

 Bristol, bölgedeki incelemelerinden sonra hazırladığı raporda;

F İddia edildiği gibi, bölgede Rum nüfusun çoğunlukta olduğu ve buradaki Hıristiyan halkın katledilmek üzere olduğu şeklindeki haberler asılsızdır.
F Bölgedeki katliamlardan, tamamen Yunan işgal komutanı sorumludur.
F Yunan işgal kuvvetleri hemen bölgeyi terk etmeli, eğer bölge işgal edilecekse, bu İtilaf Devletleri’nin ortak askeri birlikleri tarafından gerçekleştirilmelidir, ifadelerini kullanmıştır.

NOT-1: Amiral Bristol Raporu, İzmir’in işgalinin haksızlığını ve Türk Milli Mücadelesi’nin haklılığını ortaya koyan ilk uluslar arası belgedir.
NOT-2: Yunanlıların işgalleri güvenlik amacıyla değil, ilhak (sınırlarını genişletmek) amacıyla yaptıkları belgelerle ortaya koyulmuştur.

NOT-3: Milne Raporu ve Hattı: Kuvay-i Milliye’nin sert direnişi Yunanistan’ı endişelendirmiş, Yunanistan Kuvay-i Milliye ile aralarında İtilaf Devletleri birliklerinin bulunmasını istemiştir. Mustafa Kemal, bu hat’a uyulmamasını emretmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder